Seni kaybetmeyi göze alamıyordum. Biliyordum sensiz yaşayamayacağımı. Biliyordum seni kaybetmeyeceğimi.Bugün rengarenk güllerim yüzlerini güneşe döndükleri vakitte oturmuş pembe çiçekli küçük fincanımdaki çayı yumdumlarken fark ettim. Uzun zamandır hayatımda yoksun ve hayal meyal hatırımdasın. Ama hâla doyumsuzca yaşıyorum.
Ey eski çığlıklarım ne haber, nerdesiniz
Şimdi yalnızlığa mı gömülüyor sesiniz
Yıkıldı zindanlarım, dehlizlerim, mahzenim
Güllerim son yangında açıyor şimdi benim
Sormayın dostlarım, halimi bana,
Misafir oldum da, böyle bir hana,
Azrail kapıda, kasteder cana
Yakasız kefeni, biçip de gider.
Daha yaşanmadan, saçımı yolar,
Şu gönül bahçemde, güllerim solar,
Gelir de ayrılık, bir hüzün dolar,
Bu çok büyük bir özlem sana, vede her zerrene. Halbuki daha kurumamıştı pembe güllerim. Neydi bu ansızın çöken özlemin? İnsan mutlu muydu bir çiçek büyütemediğinde, bir çiçeği açtıramadığında? Hayır, hayır, bu onun elinde değildi.
Bir çiçeği büyütmek, ekmekte onun elinde değildi hâlbuki...✍️
youtu.be/876WfyaIVK4?si=...
Baharı görmeden hazana döndü
Dallarım mahsur külle boyandı
Zamanı gelmeden seraba gömdün
Dallarım mahsun zorla dayandı
Vah, yalan oldum deli yanımdan beni canımdan
Vurma yoruldum, bi' telaşım var, bi' telaşım var
Viran oldu bahçem güllerim soldu
Her gün her akşam yaralı doğdum
Yüreğimde hüznüm bu ne her gün isyan
Bir yanım hasret bir yanım hüsran
Karanlık gündüzüm karadır bahtım
Yaşarken öldüm n'eyleyim tahtı
Aynada gördüğüm tanınmaz hoyratı
Yaşarken ördüm ah, nevi insafsızı
"𝑺𝑶𝑵 𝒀𝑨𝑵𝑮𝑰𝑵"
Benim değil o eski ateş semazenleri
Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri
Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların
Rengi değişti sevda ikliminin, suların
Geçmişini arayan o divane köprüler
Akşamın kollarında yıkıldı birer birer
Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil
Günbatımına mahkûm umutlar benim değil
Âşikâr olmuş meğer tende