İnsandan biliyorum. İnsan yorulduğunda en çok eve dönmek ister. Üstümdeki ölü toprağı silkeledim. Garip bir haz oluştu içimin oluk oluk kanayan yerlerinde. Gülnaz'a baktım. Gülümsedim.
Çiğdem Bayram kaleminden #çırpınankadın kitabıyla geldim
Konusundan önce yazarini tebrik etmek istiyorum bir erkek olarak bu kitabı öyle bir kadının ağzından yazmış gibi
Kitaba ilk başladığımızda zaten direk olaya giriyoruz kadının hor görülmesi, dö*ülmesi ,ta*çiz, edilmesi,te*cevuz edilmesi,sadece bu dünyaya hizmet etmeye koçanı memnun etmeye ,çocuk yapıp büyütmek için gelen öylesine bir varlık
Gülnazin yaşadıkları beni çok derinden etkiledi daha genceciken kocasının aklına girip birlikte olup evlenmeye mecbur bırakılması, kocasının 11 yaşındaki bir çocuğa te*cavüzden ve öldürmekten hapse girmesiyle herşey başlar,
Kayınpederinin evinde yaşamaya mecbur olan gülnaz kayınpederin ona yaklaşmalarini ilk başta anlamaz,kondurmaz "ben oğlunun karisiyim yok öyle şey ben kuruyorum"
Taki kayınpederinin gelip"ben senin her eksiğini gidericem oğlum hapiste ben sana hiçbir şey eksik etmem her anlamda"
Gülnaz o zman anladı kayınpederinin amacını ama iş işten geçmişti bir gece ansızın gülnaz uyurken odasına gelen kayınpederi ona te*avüz eder
Gülnazın ona yüz vermemesini anlayan ağa gülnaza 10 gün verir ya bana gelirsin yada ben seni öldürürm der ...
Gülnaz napicak sizce?
Evett arkadaşlar kitabımız böyle devam ediyor öyle bir merak öyle bir hüzün barındırıyorki nasıl sonuna geldiğini bile anlayamıyoruz sonunu merak etiyseniz gidip okuyun bebeklerim bukadar spoiler yeterr
Yaşayanlar hakkında konuşmak hep şüphelidir. Ölenler noksansız bir cümledir; tamamlanmış, öncesi ve sonrası bilinmiş. Onların hakkında konuşmak hep kolaydır.
#alıntı Gelenekler ve töreler can almaya devam ediyordu. Dur diyen bir kişi dahi yoktu.
Maalesef alıntı da dediği gibi gelenekler töreler can almaya devam ediyordu ve kimse dur demiyordu. Kitapta kadınların yaşadıkları zorluklar, tecavüzler, çektikleri çileler ele alınıyor.
Kitap Gülnaz'ı kayınbiraderi Bedran'ın sokağın ortasında bıçaklamasıyla başlıyor. Bedran'da istemiyor yengesini bıçaklamak ama başka şansı yok ona da öyle emir gelmiş.Yazar kadınların yaşadıkları acıları çok etkileyici bir dille kaleme almış. Maalesef hayat çok adaletsiz, coğrafya kaderdir sözü bu kitapta bir kez daha ortaya çıkıyor.
Benim yazardan okuduğum üçüncü kitap. Daha önce Umut Köprüsü serisini okumuştum ve çok sevmiştim. Yazarın gerçekten muhteşem bir kalemi var. Gözyaşları içinde okuyacağınız çok etkileyici bir kitap. Kadınların yaşadıkları bütün acıların, bütün zorlukların son bulması dileğiyle. Kitabı #mutlakaokuyun tavsiyemdir.
Coğrafya kader midir? veya kadın olmak ikinci sınıf insan olmayı mı gerektirir ?
Bağnazlık ve cahilliğin_ ileri düşünceyle ,bilgi ile savaştığı bir kitap #çırpınankadın .Bir sistem eleştirisi ....
Zenginlik ve parayı elinde tutan ağaların yarattıkları kendi düzenleri ile güçsüzü,yoksulu ezip kendilerine köle yaptıkları kahrolası sistem .Bu sistemde ezilen ,satılan ,tecavüz edilen ve öldürülen kadınlar ...ve cinayetlere ortak edilen çocuk yaşta erkekler.
Ağa'nın oğluna küçük yaşta satılan Gülnaz da diğer kadınlarla aynı kaderi yaşıyordu .Kocası bir kız çocuğuna tecavüz edip öldürünce hapse girdi .Kayınpederinin sapık isteklerine karşı geldiği için hakkında ölüm emri verilmişti .
Gülnaz ,Urfa'dan İstanbul'a kaçsa da en sevdiklerinden yine darbe aldı. Yüreğindeki o kini ,nefreti gün geçtikçe nefreti büyüdü .
Karşımızda artık sesi kesilmiş ,bir köşeye sinen kadın yoktu .Ona bıçak çeken Bedran bile gerçeklere gözünü açmıştı artık.
Gülnaz ,suçlu olanlara kanun yoluyla veremeyeceği cezayı kendi yöntemleri ile veriyordu artık . Birçok kişiye de kol kanat olan Gülnaz yüreğinde taşıdığı intikamlari nasıl aldı dersiniz ? Okuyun okutun canlar .
"Gulnaz, iltifatlar almaya başladığında kocasına ısınmaya başlamıştı. Kocası ailesine ondan o kadar çok övgüyle bahsetmişti ki zamanla ailede Gulnaz'a karşı bir kıskançlık oluşmuştu."