İkigai Uygulama Rehberi kitabının yıllar önce de 1.sini okumuştum. 2.sini de en az ilki kadar beğendiğmi söyleyebilirim. Normalde kişisel gelişim türünde yazılmış kitaplardan faydalanabildiğim pek söylenemez, fakat bu kitaptaki felsefelerin daha uygulanabilir olması sebebiyle bana hitap ettiğini düşünüyorum.
"İkigai Uygulama Rehberi",
Bazı kitaplar kurgu olamayacak kadar gerçektirler. Yazarın anlattığı duygu yoğunluğunu göz önüne aldığımızda birtakım hislerin yaşanmadan anlatılmayacağına inanmakta güçlük çekeriz. Bu gibi duyguları kurgulamak ya da “kafadan uydurmak” imkânsızdır. Böyle duyguların anlatılabilmesi için ancak yaşanması gerekir. Bu kitapta anlatılanlar işte böyle
Hem çok yakın hem çok uzak hissettiğimiz bir gerçeği, ölümü bu şekilde ele alan bir eseri daha önce okumamıştım. Tanıttığınız için teşekkür ederim. İskandinav gibi ateist olan topluluklarda bu gerçekle yüzleşme şekilleri de merak ettiğim bir şey. Asıl mesele ölümden ziyade peki ya şimdi? sorusuna alınamayan net cevap olsa gerek. 😥
Evet ateist toplumlarda ölüm gerçeği çok daha acı bir şekilde karşımıza çıkıyor ve bu gerçekle baş etmek gerçekten inançlı olmayan biri için çok zor. Bu kitap da bunun en somut örneği olsa gerek. Zaten insanı da en çok kahreden "peki ya şimdi" sorusuna verilemeyen o yanıt!
Yakın tarihimize bu kadar uzak olmamız ve tarihin mekanik bir şekilde sayılarla öğretilmesi sebebiyle, eserde savaşın psikolojik ve sosyolojik yönden ele alınmasını çok yerinde buldum. Çaresizliği, açlığı, ölümü iliklerime kadar hissettim. Hatta çaresizlik o kadar büyüktü ki ölüm bile gözüme hoş geldi. Mektuplarla her haber gelişinde ben de Tenzile’nin kapısında elim ayağım titreyerek okusun diye bekledim. Yaşananlar o kadar ağır ki ne söylense hafif kalır. Ve biz ne yaparsak yapalım atalarımıza hep borçlu kalırız.:(
@Tncr12 Normalde dram tarzı okumayı ve izlemeyi pek tercih etmem, bağışıklığımın bu anlamda zayıflığı da eklenince eserin içinden hasarsız çıkmam pekte mümkün olmadı. Belki de yazarın amacı da duygusal anlamda sarsmaktı bilemiyorum, fakat bunca şeyi de acıtmadan anlamakta zor iş olsa gerek.
Musa ile ilgili kısmında da şöyle düşündüm, çocuk olmadan direk yetişkinliğe geçince duygusal olarakta bu hıza ayak uyduruluyor heralde. Fakat dediğiniz gibi yine de o yaşta bir çocuk için çok büyük hisler.
Ahlaki anlamda çöküş en fenası sanırım. Emine hanım da bunun iyi bir sembolü olmuş.
Söylenecek çok şeyin olması söyleşimizin de hararetli geçeceğinin göstergesidir diye düşünüyorum. Farklı pencereler açtığınız için de teşekkür ediyorum.
2023 Yunus Nadi Roman ödülü sahibi “Harika Bir Hayat”, ana karakteri Harika gibi harika bir kitap. Bu ödüle layık görülen bu romanı biraz da meraktan alıp okumak istedim. Bu sayede yazarı da ilk kez tanıma fırsatım oldu ve diğer kitaplarını da şimdiden merak etmeye başladım.
Harika!
İşlenmemiş bir elmas. Patlamaya hazır bir bomba. Ölüme uçan