Mantık ve edebin o zamana dek düzen içinde tuttuğu her şeyi uğuldayarak yerinden oynatan bu tür bir hortum atlatmamış bir hayat, evet, belki de böyle bir hayat acınasıdır.
Bunu anlatmaya uygun kelimelerim yoktu, çünkü o zamanlar henüz hayattaki olguların adını koyamıyordum. Doğru kelimeler sonradan geliyor ve insana korkunç pahalıya mal oluyor.
Okumak aynanın içine bakmaktır; aynanın arkasındaki “sırrı” bilenler öteki tarafa geçerler, harflerin sırrından haberdar olmayanlar ise bu dünya içinde kendi yüzlerinin yavanlığından başka bir şey bulamazlar.
İnsan gençken büyük mutluluğu bekler, kesin ve büyük bir mutluluk. Bu büyük mutluluğu beklerken tek gerçek mutluluk olan küçük mutlulukların ayırdına varmaz ya da tadını çıkarmaz.