Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülşen ÖZEL

Gülşen ÖZEL
@gulsenozel
14 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Nasıl oldu da kölelik kurumu işlemeye devam etti? Uluslar bu yoz uygulamayı bünyelerinde barındırabilmek için iki yöntem kullandılar: İlki kaba kuvvete başvurmak,ikincisi ise köleliği romantikleştirmek.
Sayfa 22 - Sel yayıneviKitabı okudu
Reklam
249 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Bütün - Beyinli Çocuk
Bütün - Beyinli ÇocukDaniel J. Siegel
8.6/10 · 2.835 okunma
Çocuklar geliştikçe, beyinleri de ebeveynlerinin beyinlerinin "aynası"halini alır. Diğer bir deyişle ebeveynin kendi gelişmesi ve olgunlaşması veya bunlardan yoksun olması, çocuğunun da beynini etkiler. Ebeveynler farkındalıklarını geliştirdikçe ve duygusal anlamda daha sağlıklı oldukça, çocukları da bunun semeresini toplarlar ve daha sağlıklı olmaya doğru ilerlerler. Bu da, çocuklarınıza verebileceğiniz en cömert hediyenin kendi beyninizi entegre etmek ve eğitmek olduğu anlamına gelir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Küçük Ağaç'ın Eğitimi
Küçük Ağaç'ın EğitimiForrest Carter
8.7/10 · 8,1bin okunma
Yemek yerken büyükbaba bana baktı ve dedi ki " Görüyorsun küçük ağaç, öğrenmenin yapmaktan başka yolu yok. Senin buzağıyı almanı engelleseydim, her zaman bir buzağın olması gerektiğini düşünecektin. Sana satın almanı söyleseydim, öldüğü için beni suçlayacaktın. Yaşam içinde öğrenmek zorundasın."
Sayfa 111 - Say yayınları PDFKitabı okudu
Reklam
Büyükbaba dedi ki anlamak gerekirmiş. Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş. Bu yüzden kendi tembelliklerini örtmek için sözcükler kullanır ve diğer insanlara "miskin"derlermiş.
Sayfa 123 - Say yayınları PDFKitabı okudu
Büyükanne herkesin iki aklı olduğunu söyledi. Akıllardan biri bedenin yaşaması için gerekli olan şeylerle ilgiliydi. Beden için nasıl barınak, yiyecek ve benzeri şeyler bulunabileceğini düşünmek için bu aklı kullanmak gerekirdi. Eşleşmek ve çocuk sahibi olmak için de bu aklı kullanmak gerektiğini söyledi. Bu aklı taşıyabildiğimiz kadar taşımamız gerektiğini söyledi. Ama bu tür şeylerle hiç mi hiç ilgisi olmayan başka bir aklımız daha varmış. Dedi ki bu ruh aklıymış. Beden aklını aç gözlü ya da hırslı olmak için kullanır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlayacağını düşünürsen ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğini söyledi. Büyükanne dedi ki bedenin öldüğü zaman beden aklı da onunla birlikte ölürmüş. Bütün yaşamını bu şekilde geçirirsen başka her şey öldüğü zaman ruh aklı yaşadığından, bir ceviz büyüklüğüne düşürülmüş akılla kalırmışım. Sonra da yeniden doğduğun zaman doğmak zorunda olduğun için o zaman aslında hiçbir şeyi anlamayan bir ceviz akılla doğarsın dedi. Sonra beden aklı her şeyi ele geçirirse bir fındık büyüklüğünde küçülebilir ve ortadan kaybolabilir. Böyle bir durumda ruhunu tümüyle kaybedersin. Böylece ölü insan olursun dedi.
Sayfa 77 - Say yayınları PDFKitabı okudu
"Küçük ağaç, böğürtlen yeşil olduğunda kırmızı olduğunu biliyor musun?" Bu tam kafamı karıştırdı ve büyükbaba güldü. Adı böğürtlendir, rengi siyahtır; adamlar yeşil rengi kullanır olgunlaşmamış olduklarını anlatmak için... Ki olgun olmadıkları zaman kırmızı renktedirler. Bu doğruydu... Büyükbaba dedi ki kahrolası aptal sözcük oyunu adamları aptallaştırır. Bir kişinin başka birine karşı sözcükleri kullandığını işitirsen, onu tanımak için sözcüklerden yola çıkma. Kahrolası sözcüklerin hiçbir anlamı yoktur çünkü. Sesinin tonuna dikkat et. Dürüst olup olmadığını yalan söyleyip söylemediğini anlarsın.
Sayfa 100 - Say yayınları PDFKitabı okudu
Bonnie ile büyükbaba benim geçmişi bilmemi istiyorlardı."geçmişi bilmezsen bir geleceğin olmaz çünkü. Halkının bir zamanlar nerede olduğunu bilmezsen, nereye gittiğini de bilemezsin."bu yüzden bana geçmişin büyük bölümünü anlattılar. Hükümet askerleri nasıl gelmişti? çeroki zengin vadilerde nasıl ekim yapmış ve bahar zamanı toprakta yaşam yetiştiğinde, karga ile tavuskuşu, geyik ile güvercin nasıl eşleşme dansı yapmıştı?
Sayfa 55 - Say yayınları PDFKitabı okudu
Büyükannenin adı bonnie bee'ydi. Gece geç vakit büyük babanın,"Sen benim kandaşımsın, Bonnie Bee!"dediğini duyduğum zaman,"seni seviyorum!"dediğini biliyordum çünkü duygu sözcüklere yansıyordu. Konuşurken büyükanne, "Ben kandaşın mıyım,"derse, bunun anlamı "seni anlıyorum"du. Onlara göre sevgi ve anlayış aynı şeydi. Büyükanne, anlamadığı bir şeyi sevemeyeceğini söyledi.İnsanları ve Tanrı'yı anlayamazsan ne insanları ne Tanrı'yı sevebilirdin. Büyükbaba ile büyükanne birbirlerini anlıyorlardı ve dolayısıyla seviyorlardı.
Sayfa 52 - Say yayınları PDFKitabı okudu
Reklam
Büyükbaba, bir dağ adamının bütün doğal düşmanlarına sahipti. Ayrıca yoksuldu ve yerliydi. Sanırım bugün düşmana "düzen"deniliyor ama ister şerif, ister devlet ya da federal gelir memuru, isterse politikacı olsun, büyükbaba onların hepsine, insanların nasıl yaşayıp geçinebileceklerine aldırmayan güçlü canavarlar anlamında"yasa" diyordu.
Sayfa 24 - Say yayınlarıKitabı okudu
Hindi tuzağına geldiğimizde Güneş tam tepemizdeydi. Tuzağı görmeden önce hindilerin sesini duyabiliyorduk. Oradaydılar, taneleri çabuk çabuk yutuyor ve yüksek sesle imdat çığlıkları atıyorlardı. "Çukur'un üstü kapalı değil, büyükbaba!"dedim."neden başlarını eğip dışarı çıkmıyorlar?"büyükbaba çukura uzandı ve büyükçe, acı acı bağıran bir hindi çıkararak ayaklarını ipe bağladıktan sonra bana sırıttı. "Yaşlı Tel-qui bazı insanlara benzer. Her şeyi bildiğinden, çevresinde ne olduğunu görmek için asla bakınmaz. Başı bir şey öğrenemeyecek kadar yüksektedir.
Sayfa 17 - Say yayınlarıKitabı okudu
"Êmrê çuyî venagere"
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.