Ah şu ön yargılarımız. Her şeye ön yargılıyız. Kitaplara, dizilere, müzik türlerine, filmlere, hayvanlara; ama en çok da insanlara. Ödümüz kopuyor genel geçer düşüncelerimizi yanlışlayacak bir şey çıkacak diye karşımıza; bir şey çıkacak, bir şey olup bitiverecek de kimi yargılarımızı, düşüncelerimizi, zevklerimizi değiştireceğiz diye ödümüz kopuyor. Reşat Nuri Güntekin'in Acımak isimli bu eseri öncelikle bunları düşündürdü bana. Herhangi bir kişi, olay veya konuyla ilgili anında verdiğimiz peşin hükümlerin aslında ne kadar yanlış olduğu gerçeğinin bir kez daha farkına varmamı sağladı. Acımak, dışardan gördüğümüz şeylerin aslında çok farklı şeyler olabileceğini, yani bazı şeylerin dışardan göründüğü gibi olamayabileceğini aktarıyor okura.