Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğretmenim, dediği dedik biri. Aklı fikri, öğrencilerin sırtına, çuval çuval ödev yüklemekte. Dört yıldır, onun bu kötü huyu yüzünden, sınıfça çekmediğimiz kalmadı.
Sayfa 1 - Doğan Egmont Yayıncılık Ve YapımcılıkKitabı okuyor
"Doğa o denli güzel ki! Dünyada pek çok yer gezdim, ama Antarktika gezisinde karşılaştığım böylesine büyülü doğal ortamda hiç bulunmadım. Çevrede ne bir yapı ne de bir gemi var. Bu göz kamaştırıcı doğa ile başbasayız. Meğer dünyamız ne güzel bir gezegenmiş!.."
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Birden öğretmene: - Anan seni kimin yanına koydu da gitti İstanbul'a diye soruverdi. Öğretmen, Fadiş'in sandığından daha dolu bir çocuk olduğunu anladı: - Ablam bakıyordu bana, deyip, sözü değiştirdi. Fadiş o günden sonra, öğretmenini çok sevdi. Çünkü, ikisinin de birbirine benzer yanları vardı. Fadiş, bu benzerliği çok benimsemişti. Bir gün, bahçede öğretmenin yanına yaklaştı: - Öğretmenim, ablan seni dövüp evinden kovar mıydı? diye sordu. Genç öğretmen, şaşkınlıkla kekeledi: - Ne zaman? Fadiş soğukkanlılıkla: - Anan seni bırakıp İstanbul'a çalışmaya gittigi zaman...
Sayfa 141 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
Zaten sevgiye açtı. Vücudu, ekmek ve su gibi, sevgi istiyordu.
Sayfa 132 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
Herkes, yaşamını sürdürmek için bir yol seçmiş. Yaşamak güzel. Güçlü bir amaç için çalışmak, yaşamı daha da güzelleştiriyor.
Sayfa 42 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
- Dua ederken neler söylüyorsun, Fadiş? - Hiç, dedi. Anamı öldürme, teyzemi, Bekir Ağamı, Hasan'ı, beni öldürme, diyorum.
Sayfa 117 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
Reklam
《Babam, başkalarının babalarına hiç benzemiyor. Yabancı gibi,》 diye iç çekti. Mahalledeki çocukların babalarını gözünün önüne getirdi. Akşam üstleri işten dönen babalar, çocuklarını kapı önlerinde nasıl kucaklıyor, sımsıkı sarılıp nasıl öpüyorlardı? Fadiş bunları derin derin düşündü. Babası kendisini hiç öpmemişti. Ona candan sarılmamıştı.
Sayfa 67 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
“Bir an oradan gitmeyi düşündü. Kaçmak geliyordu içinden. Koşmak, hiç bitmeyen bir yolda durmadan koşmak.”
İçini kemirip duran acılarla, kin, öfkesi, nefreti yok olmuştu. Sadece içinin taa derinlerinde tuz basılmış yara gibi sızım sızım sızlayan bir yer vardı.
Sayfa 267Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.