Eğer bunun böyle olduğuna tecrübeyle ikna olmak için her türlü zorlamayı kaldırmaya ve insanların en açık ve kesin biçimde makul, adil ve iyi yürekli olmasını, ama çıkarlarına aykırı davranmasını sağlamaya çalışırsak o zaman salt manevi gücün yetersizliği gün yüzüne çıkacak ve birçok durumda çabamızın karşılığı sadece alaycı bir gülümseme olacaktır.
Ruhumuzu, zihnimizi, yüreğimizi ele geçirmiş bir aşka sahipsek ve tüm bedenimizi titretiyorsa bir insanın dokunuşu, bir öpücükle yıldızların üzerine çıkabiliyorsak ve bir gülümseme görebilmek için aylarca bekleyebiliyorsak, sözcükler olmadan da konuşabiliyorsak ve hiç durmadan düşler kuruyorsak... Bundan daha önemli ne olabilirdi?
Reklam
Küçük bir gülümseme takındı. Olup biten şeylerin üzerine güldüğünüz türden bir gülümseme.
Sayfa 224
"Yorgun argın hastaneden çıkıp kendimi doğrudan eve attım. Salona girdiğimde "Hoş geldin kuzen." Benim kadar yorgun Alex kanepeden seslendi. "Hoş buldum" deyip bende kendimi kanepeye attım. Kafasını benden yana çevirip "Nasıl geçti günün?" Sorunca yemek öncesi sohbetimizi yapmaya başladık. "Eee ne yaptın yenge meselesini?" Diye can alıcı soruyu pat diye sordu ve yüzünde aptal bir gülümseme belirdi. "Bir şey yapmadım ama yakında onu bulacağım. Hissedebiliyorum." Dedim kendimden emin bir şekilde. Sırıtıp " Nasıl olacak o?" merakla sorduğunda "İzle ve gör." Bu seferde ben sırıttım. Bunun üzerine fazla irdelemedi ve başka bir konuya geçiş yaptı. Çünkü benim asla boş konuşmayacağımı gayet iyi biliyordu. Tek yapmam gereken birazcık beklemekti. Zaman her şeyi halledecekti."
Sayfa 30 - Epizot KitapKitabı okudu
Çok doğru dedin!..Hepimiz anladık!..
"Ülen, ne anladınız o efendinin dediklerinden?" diye sordu. Köylüler cevap vermeden birbirlerinin yüzüne baktılar. Nahiye müdürü, öğretmenden cesaret almış gibi, gülümseyerek: "Hadi canım, doğrusunu söyleyin... Ben bile bir şey anlamadım da, siz ne anlayacaksınız?" dedi. Bunun üzerine köylülerin birkaçının yüzünde hafif bir gülümseme dolaştı. Nihayet içlerinden orta yaşlı biri genç nahiye müdürünün ve yaşlıca öğretmenin yanına sokuldu: "Aslını ararsan biz de bir şey anlamadık amma, müdür bey..." dedi, "ne idelim, dinledik işte!..
Saf gelin hikayesi
“Saf Gelin'in kim olduğunu bilmemelerine rağmen, kasaba gençlerinin, bir araya geldiklerinde ondan söz etmemeleri görülmüş değildi. Birbirlerine, sabah akşam, içleri gıcıklanarak Saf Gelin hikâyesi anlatırlardı.” Saf Gelin on beş yaşına kadar, dünyanın bütün kötülüklerinden korunarak ve evde nadide bir çiçek gibi saklanarak, hiçbir şeyden
Reklam
553 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.