Fotoğrafçılar deklanşöre basmadan önce, ''Gülümseyin!'' diyorlar. Gülümseyin ve örtün yaşadıklarınızı
Sayfa 194
"Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın. Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın."
Sayfa 115 - Helin AktanKitabı okuyor
Her şeye rağmen mutlu olun, gülümseyin...
Kitap okuyun.
Çikolata yiyin.
Namaz kılın.
Oruç tutun.
Kuran okuyun.
Yeni müzikler keşfedin.
Geçmişi unutun.
Çay, kahve için.
Her şeye rağmen mutlu olun ve gülümseyin.
Ölüm
Bir ölüm düşüncesi sardı ruhumu… Anıların kokusu tütüyor ara ara. Bir yolculuğa hazırlanır gibi vedalar ediyorum sessizce… Bir ölüm sardı ruhumu olmayan mirasımı paylaşıyorum kardeşlerime … Vasiyetimdir benden kalanlarla çocuklara gülümseyin üşümesinler soğukta ölmesinler savaşta … Ben her gün ölüyorum …
Gökyüzü aydınlık diye mi üzülüyorsunuz? Teninizi yakan güneşe gülümseyin. Çünkü karanlığın içindekileri bir kez gördüğünüzde, bir daha eskisi gibi olamıyorsunuz.
Böyle böyle bu yaşımıza kadar tek parça geldik:))
Evren mucizelerle
doludur. Başımıza gelen her şeyin bir anlamı vardır. Eğer
bir şeyler istediğimiz gibi olmuyorsa bizim için daha
iyileri planlanıyordur. Bu biricik deneyiminizin tadını
çıkarın. Her şeyi affedin ve kaderinize gülümseyin...
Sayfa 52 - İletişimKitabı okudu
İnsan gülümsemeyi ertelememeli fotoğraflarda. Çocukken ve hatta hayatının ilk fotoğrafçısı " Gülümseyin!" demişken...
Gülümsemeli insan!
Ne yaparsanız yapın ama gününüzü mahveden şeye takılıp kalmayın. Gülümseyin ve şükredin. Hayat, olumsuzluklarla vakit kaybetmek için çok kısa.