Kundera'ya göre: "İnsani olguların göreceliği ve iki anlamlılığı üzerine temellenmiş dünyanın modeli olarak roman, totaliter evrenle bağdaşmaz bir şeydir."
“ gözlerine baktığımda, bana öyle geldi ki bu gözler eylemlerimin sonuçlarını göremiyorlardı, bu gözler hiçbir şey görmüyor, yalnızca çehrenin üstünde yüzüyorlardı.”
“Yüksek duvarların ardına sığınarak meraklı bakışlardan kaçtığına inanan şu egzantrik kişiler gibi yaşıyordum ve bu kişilerin göz önünde tutmadıkları küçük bir ayrıntı vardı: duvarların saydam camdan yapılmış olduğu”