Yakın tarihe göz attığımızda çok karamsar oluyorum.Yapılan zulümler,haksızlıklar vs.Büyük devrimci Deniz gezmişin hatıralarını merakla ve her sayfasını büyük bir dikkatle okudum.
95 yılıydı sanırım. O güne kadar ailemden hep dinlemiş, bölük pörçük okumuştum denizlerin hikayesini hüzünle. 3-4 saatlik bir uçak yolculuğu için babam vermişti kitabı oku bunu diye. Yolda uyumazsam göz atarım diye düşünmüştüm. Yerime oturup ilk Sayfayı açtığımda anladım yanıldığımı. Su gibi akıyordu ve duramıyordum. Hikaye-gerçek zaten acıyken Erdal Öz'ün yalın, akıcı dili bir anda 3 Fidan'ın yanına alıyor sizi. Duru bir anlatım var kitapta ama şiirsellik ilk sayfadan son sayfaya kadar sürüyor ve acıtıyor içinizi.
Uçak indiğinde ben kitabı bitirmiş ağlıyordum. Hem hikayeyi baştan sona öğrendiğim ve daha da yandığım ölümlerine hem de Erdal Öz ile tanıştığım ilk kitaptır ve çok özeldir.
Dönemi öğrenmek veya anlamaya başlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap. Ve Erdal Öz'le tanışmak için...
Erdal Öz'ün Gülünün Solduğu Akşam adlı kitabını yaklaşık 20 yıl önce okumuş ve derinden sarsılmıştım ve ikinci kez okuma cesaretini kendimde bulamıyorum çünkü Yaşar Kemal'in dediği gibi O iyi insanlar ,O güzel atlara binip gittiler, Demirin tuncuna , İnsanın p... kaldık. Acılarını hala içimizde hissediyoruz.