Gülizar Karataş

İslâm kültür ve medeniyeti, Kur'ân ve Peygamberden gelen İslâm ruhundan fışkırmış bir terkiptir. Ab-ı hayat terkibidir. Karanlıklar içinde arayıp bulacaksın onu sen, diriliş eri. Hızır'ın olacaksın kendi kendinin. Kendi Hızır'ının eline tutuşturulan bir meşale yapacaksın onu. Bir mumsa, ondan güneşini çıkaracaksın. Medeniyet rönesansını (yeniden doğuşunu) yapacaksın ondan. Kelimeci, lafızcı olmayacaksın. Kelime ve lâfzın hakkını da vererek özcü ve ruhçu olacaksın. Statik inançlı ve eylemli olmayacaksın. Dina- mik olacaksın. Namazın da meşale olacak, orucun da. Zekâtın, haccın da dinamik olacak. İslâm entelijansiya- sını kuracaksın. İslâm sana, et, kemik, deri gibi, hatta, ciğer, ilik, kalb, beyin olacak, hatta zekâ, zihin ve ruh olacaktır. İslâmdan çıkarılmış nurdan bir heykel gibi dola- şacaksın arzda. Şimşek ve yıldırımlarınla koruyacaksın nurunu. Yeniden doğacaksın. Kıyametini yaşayıp yeniden dirileceksin. Azrail'i, İsrafil'i ve Cebrail'i adeta görecek- sin. Yardım edecek onlar sana. Domuza karşı aslan, yılana karşı kartal, baykuşa karşı hüthüt, kargaya karşı bülbül, eşeğe karşı at olacaksın. Dünyaya, eşyaya yeniden anlamını getireceksin. O zaman Allah da sana, senin kendi öz anlamını bağışlayacaktır. Hiç kuşkun olmasın. SON
Reklam
Toplum yaşayışında saygı ve sevgi egemen kılınacaktır. Görgü kuralları saygı ve sevginin gölgesinde biçimlenecektir. Sevgi ve saygı bağları, bir lâubalilige dönüşmeyecek, insanların özel dünyalarına karışma, onların iç hallerini gözlemeye meydan vermeyecek sınırlarla bağlı olacaktır. Kur'an-ı Kerim'in "Tecessüs etmeyiniz! (Kimsenin özel dünyasını gözlemeyiniz)" buyruğu bu konuda ana ilke olacaktır. Ancak, bu ilke, Batının ve batılının taş kalpliliğinin sonucu olan ilgisizlik anlamına da alınmayacaktır. İlgi, sosyal yardımlaşma ve örgütlenme, "dostluk" çerçevesinde, "kardeşlik" özünde çiçeklenecektir. "Komşuluk” da insana bir takım belirli görevler yükleyecektir. Yine bu gözlemleyemeyiş, protokol esaretini veya züppeliğini doğurmamalıdır. Sosyal yardımlaşmada, bir takım parazitlerin müslümanların merhametini istismarına meydan vermemelidir. Müslüman merhametli olmalıdır, ama bu merhamet, istismar edilememelidir.
Çağımızda (Cihad) ın sadece cephede savaşmak olmadığını bilecektir diriliş eri... Ekonomi ve kültür savaşları da cihadın zaruri bölümleri ve kesimleridir. Peygamberlerin ve velilerin aynı zamanda çok defa meslek pirleri olduğunu bilen ve bu geleneğin özüne inen diriliş erleri, erenleri ve pirlerinin de islâmın yeniden diriliş toplumunu kurarken ekonomi ve kültüre hayatlarını adayan kahramanlar olacakları açık bir gerçektir. Faiz, faizin benzeri ve faizin gölgesi bile yok cektir Diriliş Toplumunda. Zekât, maldan ve kazançtan ådeta fizik ve kimyasal bir zaruretle ayrılarak Devlet veya Toplum hazine ve kasasında toplanacak ve oradan tekrar kişilere ve kurumlara dönerek toplumda sosyal adaletin ve seyyaliyetin düzenlenmesini sağlayacaktır. Fiyatlar, karlar, malın yapımı, kalitesi tam bir denetim altında olacak ve kesin ve etkili müeyyidelerle bu denetim güçlendirilecektir. Para atıl tutulmayacak, işsizliğe imkân verilmemek için bütün tedbirler alınacaktır. Kadın ve işdüzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü adı altında, yedek bir erkek türüne dönüştürülerek yozlaştırmaya gidiş önlenecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnançsız toplumların merhameti yoktur. Hem, müslüman toplum, neden inançsız toplumların merhametine muhtaç olsun? Asıl inançsızlardır ki, müslümanın merhametine muhtaçtırlar. Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak, hem zulmün insan- lığa el koymasına mâni olmak için.
Tarihte, gerçekten çok üstün bir devlet anlayış ve örneğini nice kereler gerçekleştirmeyi başarmıştır müslümanlar. Gelecekte de başaracaklardır, İslamın diriliş erleri bu uğurda bütün güçlerini seferber edeceklerdir. Onların tarihi misyonudur bu.
Reklam
Reklam
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.