İrfan denizine gark olmuş din büyüğü Hazret-i Ömer (r.a.) saadet devrinde bir gün, güneş altına oturmuş hırkasını yamıyordu. Arkasi açık olduğundan güneş iyice kizdırıp canını yakti, imanlı gözlerini güneşe çevirip şiddetle baktı. Hikmeti İlahi güneşin önüne bir perde geldi... Hemen Sultan Melek Cebrail (A.S.) Arştan yere süzüldü ve Allah Resûlüne hitab etti:
Ey Allah'ın Resûlü! Ömer'e emredin, güneşe şefkat nazariyle baksın. Yoksa güneş kiyamete kadar böyle kalır.
Nihayetsiz olan Mülkün Seyyidi Hazret-i Ömeri çağırtıp buyurdular:
-Ya Ömer! Cenâb-ı Hak güneşe şefkatle bakmanı
emrediyor.
Kainatın adalet ağacı Hazret-i Ömer (r.a.), gözlerinde billur billur yaş, güneşe tebessümle baktılar.
O anda gökyüzünde, göklerin aydın ışığı da gülümsedi.