#ahmethamditanpınar #huzur
günaydınlaar.. ben yine sayfaların içinde bazen kaybola kaybola, bazen soluklanmak için biraz dinlene dinlene, biraz anlatılanları ordan burdan araştıra araştıra bir tanpınar eserini daha bayıla bayıla okudum bitti dostlarım.. huzur.. huzurun değil huzursuzluğun kitabı.. nuranla mümtaz'ın aşkı gibi görünse de arka planda cumhuriyet dönemi ve ikinci dünya savaşı öncesi türkiyesinin, istanbul'un, insan psikolojisinin derinlemesine ele alındığı muhteşem bir metin ve benim de mümtaz'da tanpınar'ı en çok bulduğum eser.. aslında başlangıcıyla sonu arasında 1 günü, aralıklarda geçmiş aylara döne döne yazılmış bu zamanda yolculuğu ben 8 gün gibi bir sürede tamamladım ve bu süre içinde hem istanbul'u hem karakterlerin psikolojisini karış karış gezdim.. huzur'u tamamlamak için en kilit isimlerden biri olan suat'ı da mektubuyla birlikte okudum,anladım,kabullendim -suat'ın mektubu- ve bu eşsiz eser benim için unutulmaz iyiliklerim arasına girdi...
ahmet hamdi tampınar'a hayranım.. donanımına, sanat edebiyat musiki hakkındakini bilgisine, saygı duyduğu yazarlara metin arasında verdiği selamlara ve okurunun ufkunu açıp hep olduğu yerden daha öteye taşımasına; başkalaştırmasına.. bayılıyorum. onu okumayan erteleyen varsa lütfen tanımak tanışmak için daha fazla beklemesin.. hakkını vermenizi ve çok çok severek okumanızı isterim. saatleri ayarlama enstitüsü kadar, henüz okumadığım ama biliyorum ki okuduğumda yine çok seveceğim diğer eserleri kadar çok sevdim huzur'u.. kim bilir daha kaç kez okurum her birini.. siz de ilk okumanızı hemen şimdi yapın hadi:)