1950 yılında, kırk iki yaşında Torino'da Roma Oteli'nde intihar eden Pavese bir anlamda İtalya'nın savaş sonrası yitik kuşağı değil mi? Aynı yitik kuşağın Türk yazını ile bağlantısı gene 1950'li yıllarda Ferit Edgü, Demir Özlü, Sevgi Soysal, Güner Sümer, Orhan Duru, Leylâ Erbil gibi yazarlarımızla toplumumuza yansımadı mı?
Sayfa 113 - YKYKitabı okudu
Küçükken bize masallar anlatırdın o masallarda bir Billur Köşk vardı hatırlıyor musun?
O Billur Köşkü beynimizin içinde nasıl süslemiştik.
Günler geçti hayat zordu, Billur köşkümüzü taşa tutuyorlardı. İlk gençlik yıllarımız geldi Billur köşkümüze yeşil pancurlar taktık, içine sarı saçlı bir peri suştanı oturttuk. Günün birinde sekiz kollu cadı uçan süpürgesiyle değil ama, bir Amerikalı çavuş Chevrolet markalı arabasıyla gelip peri Sultanımızı Kaf dağının ardına kaçırdı. O günden beri yürüyoruz yürüyoruz birde dönüp ardımıza bakıyoruz ki bir arpa boyu yol gitmemişiz.
Hüzzam Mavisi
Kırk bir yaşında, o hüzzam mavisi kelebeği duvara asarak çekip gitti.
Adı Güner Sümer. Bir yıldır kayıp. Gözü arkada gittiği söyleniyor. Bir tahmine göre de Asaf, Sermet, Sevgi, Oğuz, öteki Oğuz ve yaşıtı daha bazı sanatçı-yazar dostlarıyla birlikte olduğu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Bu sol eğilimli ve Kemalist tonlamalı derginin sürekli yayın kadrosunda Yavuz Abadan ve Doğan Avcıoğlu bulunmaktadır. Turgut Uyar, llhan Berk, Cemal Süreya, Orhan Duru, Ceyhun Atlıf Kansu, Fethi Naci, Muzaffer Erdost, Ülkü Tamer, Ece Ayhan, Güner Sümer, Korkut Boratav (A. Korkut/Mustafa Karakaş takma adlarıyla), Tevfik Çavdar, Vüs'at Bener, Yılmaz Pütün (Güney), Can Yücel, Tank Dursun, Bumin Gaffar (Fikret Hakan), Asım Bezirci (Halis Acar takma adıyla), Attila llhan ve Ahmet Oktay "Pazar Postası"nda çeşitli alanlarda yazılan çıkan yazarlar arasındadır.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
Maviciler
Toplumcuları dar perspektifleri nedeniyle eleştiri- yorduk. Garip'çileri zaten toplumcu saymıyorduk; "Bunlar şekilci," diyorduk, "toplumculukları şekilcilikten öteye gitmiyor..." Bu çerçeve içinde hareket başladı. Hareket bayağı gelişiyor, yeni şairlerin, yeni yazarların ortaya çıkmasında da etkin oluyordu:Ahmet Oktay,Yılmaz Gruda, Güner Sümer, Asaf Çiğiltepe, Ferit Edgü, Demir Özlü..
Sayfa 163 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kumların altından kurtulmak (eğer kurtuldumsa) yıllarımı aldı. Ölülerimi sonsuzluğa işte, (gene zaman!) gönderdim. Ardlarında bıraktıkları fotoğrafları çerçevelettim. Yazılarını ( örneğin Güner Sümer'inkileri) kitaplaştırdım. Mektuplaşmalarımızı ölenlerle bir dosyada topladım. Arşiv, ölüm ve ölümden sonra yaşamak demektir. Bu nedenle aşklarımı, sevgililerimi, sevdalarımı (ayrıntılara dikkat!) arşiv dışı tuttum. Zaman'a meydan okumak için değil, onunla dost geçinmek için. Doğrusu bu dostluğu filozoflar aracılığıyla değil, şairler, yazarlar aracılığıyla kurdum. Kurabildiğimce.
"Biz, düzeni bozuk bir dünyanın, geri kalmış bir toplumunda yaşayan orta sınıf insanları, gözlerimizi umutsuz bir çağa açmıştık, umutsuz bir çağda yaşamımızı sürdürüyoruz. Tek gücümüz belki de bu UMUTSUZLUĞUMUZ. Tek umudumuz kendimizi böylesine içtenlikle kavrayabilmenin verdiği bir direnç. Bu umutsuzluk bizim için yeni bir hümanizma biçimidir. Yeni bir dünyanın yeni insanlar için kurulmasına inandığımız gün savaşımız amansız olur. Bu savaşta iyi bir gelecek söz konusu olursa sadece bizi bu umutsuzluğa düşürenleri yok etmek değil, kendimizi de yok etmenin gerektiği bilincindeyiz. Çünkü bu sevisiz, bu duygusuz, bu yorgun dünyada bizim yitirecek hiçbir şeyimiz kalmadı."
-Onu son görüşümde jandarmaların arasındaydı:
"Sıkma canını. Böylesi benim için daha iyi" dedi.
"Duvarların ardında oturup yaşamayı düşünmek."
Sayfa 106Kitabı okudu
Belki şimdiye kadar hiç yaşamadım.
Sayfa 105Kitabı okudu
-Sen kaçmak istiyorsun ama nafile, insan kendinden kaçabilir mi?
Sayfa 87Kitabı okudu
-Aralarında herhangi birisi gibi dolaşabileceğim bir çevre arıyacağım.
FİKRET:
Öyle çabuk yıkıldım ki. Eski yapılar gibi. Oysa sen her sarsıntıda işin içinden biraz
daha sağlam çıkmasını biliyorsun...
Sayfa 80Kitabı okudu
-Başkaları ne düşünürlerse düşünsünler. Umrumda değil. Ben kendime yüzüm kızarmadan hesap verebilmeliyim.
Sayfa 72Kitabı okudu
ARİF H:
Bazen kan beynime sıçrıyor. Ben İnsanlara herşeyimle güveniyordum. Şimdi birdenbire nefret etmeye başladım. Aldatılmış genç bir sevdalı gibiyim.