Yaşama beraber tutunmaya çalışan insanların birlikte ölmelerinden daha doğal ne olabilir. Ölümün bile güzeli var, bak. Ölümden söz etmeyelim bu gece. Bu gece birbirimizi ne kadar sevdiğimizi anlatalım. Sen bana rüzgârda kalbimi yakmayı öğrettin, biliyor musun? Bugüne kadar o kalbi hep başkaları yakmıştı. Ama şimdi ben yakıyorum. Rüzgârlara inat... Aşkın ateşiyle yakabiliyorum artık kendimi. Şimdiye kadar hep unuttuklarım çektirdi bana... Hatırladıklarım daha da fazla. Aşka inancım kalmamışken gönderdi Allah seni bana. Kalbini yakıyorsam alevlerinde yanmak içindir. Âşık olan sürgün yerini doğduğu yer sanır. Ne garip bir kederdir ki bu beni sana sürgün etti bu hastalıkla ama ben sürüldüğüm yerde doğdum yeniden senin aşkınla. Seviyorum seni. Yaşarsam, Allah bana yine yeniden bir hayat verirse sevmeye devam edeceğim. Hem de hayatın bizi ölüme teslim eden gerçek olduğunu bile bile... Öle öle... İzlerinin olmadığı bir gökyüzü tabuttur bana. İçinde sen olmayan bir hayatı, içinde sen olan bir ölüme yeğlerim. Bir gün yanına kadar gelebilecek miyiz hep arkasından baktığımız zamanın? Ve o zaman bizi ne zaman kavuşturacak ölümün içindeki ölümsüzlüğe? Güneş her gün doğuyor ama hayat her gün yeniden başlamıyor. Bizimkisi, yitik bir umuda tutunmak değil mi zaten? Zaman o umudu bize getirecek olan bir köprü sadece.
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Biraz geç oldu ama :)
Öncelikle hepinize güzel akşamlar dilerim dostlarım. Epey zaman oldu inceleme yapmayalı bir şiir kitabına üstelik. Çok düşündüm nasıl bir giriş yapsam diye Sevgili Cahit Sıtkı Tarancı'nın en bilindik şiirinin adı verilen bu kitabını sizlere anlatmaya. Hiç dinlenmeden ara vermeden yazmak istiyorum içimden gelen bu satırları. Zira dinlenmedikçe
Otuzbeş Yaş
Otuzbeş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Varlık Yayınları · 198211.6k okunma
Reklam
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Mutlu denilen kişilerden biri misiniz?
''Mutlu denilen kişilerden biri misiniz? Öyleyse her gün üzüntü çekiyorsunuz demektir. Her günün bir büyük kederi ya da küçük tasası vardır. Dün sevdiğiniz bir kimsenin sağlığı için endişeleniyordunuz; bugün kendi sağlığınız sizi korkutmaktadır; yarın bir para sıkıntısı baş gösterecektir; öbür gün bir iftiracının acı sözü, daha öbür gün bir dostun felaketi; ardından havanın durumu, sonra kırılan ya da kaybolan bir şey, daha sonra vicdanınızın ve belkemiğinizin hoş karşılamadığı bir zevk; bir başka gün memleket işlerinin gidişatı. Kalp acıları da cabası. Ve bu böylece sürüp gider. Bir bulut dağılır, bir başkası oluşur. Yüz günden belki ancak bir tanesi tam bir neşe, tam bir güneş içinde geçer. Ve düşünün ki, mutlu olan şu az sayıda kişiden birisiniz! Diğer insanlara gelince, sürekli durgun gecedir üzerlerindeki. Düşünceli kimseler az kullanırlar “mutlular” ve “mutsuzlar” sözlerini. Besbelli bir başka dünyanın bekleme odası olan bu dünyada mutlu kişi yoktur. İnsanlar arasındaki hakiki bölünme şudur: aydınlıktakiler ve karanlıktakiler. Karanlıktakilerin sayısını azaltıp aydınlıktakilerin sayısını çoğaltmak; işte amaç budur. Bunun için haykırıyoruz: Öğretim! Bilim! Okumayı öğretmek, ateş yakmaktır; okunan her hece bir kıvılcımdır. Ne var ki aydınlık demek, mutlaka sevinç demek değildir. Aydınlıkta da acı çekilir; aşırı ışık yakar. Alev, kanadın düşmanıdır. Uçmayı kesmeden yanmak; işte dehanın mucizesi budur. Bildiğiniz ve sevdiğiniz zaman da acı çekeceksiniz. Gün, gözyaşlarıyla doğar. Aydınlıktakiler de ağlar; hiç değilse karanlıktakiler için.
İletişim Yayınları , İletişim Klasikleri
474 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
’Sîne hâhem şerha şerha ez firâk Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk’’* (İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acıları ile şerha şerhâ olmuş bir kâlp isterim.) Gözyaşlarını tartan oldu mu hiç? Kaç yıl eder, ruhu şakaklardan seyreden bir keder? Karanlıkta yastığın hangi ipliğinden sızacagını iyi bilen, tamı tamına iki damla, 'düşmekten'
Yaman Dede
Yaman DedeMustafa Özdamar · Kırk Kandil Yayınları · 200837 okunma
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Reklam
134 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.