Belki de korkmam gerektiği kadar korkmuyorum.İçimdeki oluşumun öldürücü gücünü duymuyorum daha.Hayat değerlidir, evet.Buna inanıyorum ve güneşli bir pazar sabahı, yıldızların art arda kaydığı bir yaz göğü, olgun yemişlerle dolu bir incir ağacı geçiyor aklımdan.Öğle uykularımı ninnileyen ağustosböceklerini duyuyorum.Ayaklarımda kalın yün çoraplar, karnım burnumda oturmuş, bir köşe penceresinden sokağa bakarak çocuğumun erkek mi, kız mı olacağını merak ettiğim bir akşamüzerini anımsıyorum.Sonra onu dünyaya getirdiğim karlı sabahı.Gözlerinin siyahtan laciverde, koyu maviden yeşile dönüşünü izlediğim günleri. Bütün beklenmiş ve özlenmiş karşılaşma anlarını.
Eylül ayında güneşli, ılık bir pazar sabahı, saat on civarında yola çıktık. İhtiyar Henry bir gece önce özel olarak yağlanıp parlatılmıştı, bu yüzden o sabah daha az ses çıkarıyordu.41
Reklam
Merhaba Pazar
Şimdi bir pazar sabahı. Bu güneşli ve Jüpiterli pazar gününde evde yalnızım.
Sayfa 70 - monokl yayınlarıKitabı okudu
Anımsadınız mı o şiiri?
Güneşli pazar sabahı oturdum duvar dibine
Sayfa 104Kitabı okudu
1938 yılının Haziran ayında, güneşli bir pazar sabahı, sağ elinde sımsıkı tuttuğu Hitler’in portresi, sol elinde açık bir şemsiyeyle Empire State Binası’nın çatısından aşağı atladı. Yaşamı gibi, ölümü de dikkat uyandırmadı.
Pazartesi yahut cuma sabahı, çarşamba öğleden sonra, cumartesi gecesi, pazar akşamüzeri; yağmurlu, güneşli, karlı fark etmez. Ardı ardına yeni maskelerle örtülen bir yüz gibi değişir. İnsanlar, ifadeler, yürüyüş şekilleri ve hızları, hatta yanı başından geçtiğiniz o hep aynı apartmanı bile cumaları farklı, salıları farklı görürsünüz.
Reklam