GツN🌙DIIIN sevgili okuyucu 💙🦋 Hayat yakından baktıkça büyüyen küçük mutluluklarla doludur, Yeter ki siz onları görmek isteyin örneğin; soğuk bir kıs günü evde mırıl mırıl kitap okurken Yağmur damlalarının pencereye vurması.. sevdiğiniz birinin sizi 'kahvaltı hazır' ile uyandırması.. eski bir kıyafetinizin cebinden bir miktar para çıkması.. Güneşli bir pazar sabahı fırından alinan sıcak ekmegin ucunu tırtıklamak.. henüz "3 günlük " bir bebegin ellerine, ayaklarına dokunmak.. ya da mışıl mışıl uyuyan kedi yada köpek yavrusunu seyre dalmak.. Bu listeyi böyle uzatabilirsiniz siz yeter ki mutlu olmayı isteyin.....
Pazar
Güneşli bir pazar sabahı geliyorsun aklıma Şimdi; sesinden, gülüşünden ayrı bir an Huzursuz bir gamze beliriyor yanağımda İçimde bir kıpırdanış eksikliğine Gamzem asılı O geçmiş güzel günlerde Şimdi kim bilir Hangi sokağın Hangi penceresinin kıyısında Bir dilim ekmeğine reçel sürüyorsun Senin tat dediğin recelde saklı Benim sen dedidiğim gamzemde Şimdi kim bilir Sen neye gülersin Gülmeni de çok isterim hani Pencereden süzülen ışık Dokunsun saksıda unutulmuş çiçeklerine Perden aralansın sokağın neşesine Benim bu halimi bilmeni istemem Ama gülmeni çok isterim hani
Selçuk Ceyhan
Selçuk Ceyhan
Reklam
Söyle Amor?!
Sen nasıl böyle güneşli Pazar sabahı Sen nasıl böyle şekerli keyif çayı Sen nasıl böyle çiçekli balkon sefası Sen nasıl böyle yoksun ortalarda Ya hu senin şarkıların nerede? Şimdi şuraya, Pazar'ın sabahına, Sevmenin kuşlusuna-kanatlısına, Özlemenin yamacına, Yamacında açan çiçeğine, Çiçekte boy veren şiirine, Söylenmeyip yük olanların ağırlığına, Kederin gizliden keyif veren yanına, Gidenlerin boşluğuna, Kalanların hoşluğuna... Hayatın tam ortasına, Bir şarkı bırakayım da... Herkes dinlesin. Günaydın ya hu, günaydın! 👇👇👇 Neraida ~ Mario Frangoulis 🍂 youtu.be/VWpEq77uuZU 💙
Çocukluğumuzun pazar sabahı
bir zamanlar aile ile yapılan kahvaltıydı bir çoğumuz için. annenin yaptığı yumurta kokusu mutfaktan salona gelirken, ekmek almak için bakkala gönderilmekti pazar sabahı. yolda dönerken ekmeğin ucunu yiyip, sizden erken kalkmış arkadaşlarınızın sokakta oynadığını görmekti ve onlara kahvaltıyı yapıp geliyorum sözü vermekti heyecanlı bir sesle... büyümenin en kötü yanı da bu sanırım. pazar sabahları hep güneşli olmaz mıydı? öyle hatırlardık değil mi? bu kasvetli, gri, sessiz ve soğuk pazar sabahından yazıyorum bu griyi... özlüyorum çocukluğumu anıyorum gençliğimi. istiyorum kaybettiğim huzuru, neşeyi... çocukluğuma dair ne varsa geri istiyorum bu pazar sabahı. yine dönerken koparmak istiyorum ekmeğin ucunu, subay traşı saçlarımı istiyorum, çocuk tenimi istiyorum... formamı istiyorum, yere basınca topuğundan ışık çıkan ayakkabılarımı istiyorum ben semt çarşısından aldırdığım o eşofman üstünü istiyorum yine... benden aldığı ne varsa yılların, geri istiyorum hepsini bu pazar sabahı...
Hayat yakından baktıkça büyüyen küçük mutluluklarla doludur, Yeterki siz onları görmek isteyin örneğin; soğuk bir kış günü evde mırıl mırıl kitap okurken Yağmur damlalarının pencereye vurması sevdiğiniz birinin sizi 'kahvalti hazır' ile uyandırması .. eski bir kiyafetinizin cebinden bir miktar para çıkaması.. Güneşli bir pazar sabahı fırından alınan sıcak ekmeğin ucunu tırtıklamak.. henüz "3 günlük " bir bebeğin ellerine, ayaklarına dokunmak.. ya da mışıl mışıl uyuyan kedi yada köpek yavrusunu seyre dalmak.. Bu listeyi böyle uzatabilirsiniz siz yeterki mutlu olmayı isteyin.....
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.