SİZ AŞKTAN N'ANLARSINIZ BAYIM? Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir
"Gün doğmuştur yine üzerimize. Ümit ile, inanç ile göstermiştir bizlere yeniden başlamayı, umudu, hayatı ve en önemlisi en büyük anlamı göstermiştir bizlere. Aslında ne de büyük anlamlar varmış her gün doğan güneşte, bakmasını bilene. Bulutlara ne demeli. İçinde tutar tutar da ağlarmış yeryüzüne. Kimseye anlatamazmış, anlatsa da anlamazlarmış bulutları. İçine attıkça içinde birikir ve bir anda ağlayarak rahatlarmış. İçini döktükten sonra ise güzelliğin timsali olan gökkuşağını güneş ile çıkartırmış. Onların dertleriymiş bize bu kadar güzel görseller sunan. Bir dertmiş onlara bunları yaptıran. İsyan etmezlermiş dertlendikçe. Bizim ayrılığımız bir başkası için sıkıntı oluşturmasın der, güzellik sunar dururlarmış bizlere. Ne çok örnek alınacak yönleri varmış güneşin, bulutların, yağmurun, gece ve gündüzün. İnsanlarda olmayan...
Reklam
Gözlerinin gözlerimde buğusu kaldı Saçlarım saçlarınla harmanlandı Kadınım bu gece bize adandı Dünyada hiç aşk kalmamış gibi Evin avlusunda yaşlı bir incir Göğsünde sütünün kokusu kalır Kadınım güneşte suçun görünür Sanki sabah her şeye tanıkmış gibi Umut istemiyorum artık bu gece Kapılarım kapalı ölüm gelirse Benden bir gün geride bir şey kalırsa Sana adak olsun yaşamım gibi
şarkı
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda
383 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.