Yarisanilik
Yarisaniliğe inananlara, günümüzde Güney Kürdistan'da büyük bir topluluk olarak rastlamak mümkündür ve daha bir çok küçük topluluk da ana Kürdistan dışında, Irak, Azerbaycan ve Elbruz Dağlarında bulunmaktadır. Ünlü ortaçağ şairi Baba Tahir ve 19.yy şairi Edip-el-Mamalik bu inanca mensuptur.
Zoya Kosmodemyanskaya
Nazım Hikmet, Moskova Havaalanına indiği zaman dedi ki: "Beni, Stalin yarattı! Gözlerimin ışığını ona borçluyum! " Bu Nazım Hikmet'in "Zona" başlıklı galiba on say­falık bir şiiri var. Nazım Hikmet, Zona isimli bir Rus kızının, II. Dünya Savaşında faşist Alman subaylarına karşı başkaldırışını, direnişini, arkadaşlarını ele ver­meyişini anlatıyor. Moskova, Nazım'ın yazdıklarını ka­fi görmedi. Sansürcüler, Zona'ya kendiliklerinden 10-15 sayfa daha ilave ettiler. Zona şiiri oldu 20-25 sayfa. Şimdi biz bilmiyoruz, o şiirde hangi mısralar Nazım Hikmet'e aittir, hangi mısralar Moskova memurları ta­rafından yazılmıştır? -Nazım Hikmet, Moskova'nın bu tasarrufuna itiraz etmedi mi? -Edebilir mi? Ruslar, Nazım Hikmet'i burada adım, adım, adım takip ettiler. Yurt dışına çıktığı zaman ar­kasına KGB ajanları taktılar. Bir kalp krizi geçirerek hastahaneye yattığı zaman aynı odaya kendi adamlarını da uzattılar. Yani Ruslar, Nazım 'ı her yerde, her zaman adım adım takip ettiler. Nazım Hikmet, bir güne bir gün ağzını açarak: "Yahu beni neden böyle takip ediyorsu­nuz. Ayıptır! Bu bana hakarettir, zulümdür! " diyemedi. Nazım'ın bütün heyheyleri, kabadayılıkları Türkiye'de kaldı. Nazım, Rusları tanıyınca kedi gibi pıstı kaldı. Burada sana Moskova'nın büyük taassubunu, zulmünü, vahşetini, dehşetini anlatmak için Soljenitsin ve Nazım Hikmet örneklerini de verdim. İstiyorum ki "Can Azerbay­can " isimli kitabını yazmayasın!
Reklam
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Azerbaycan'ın Mehmed Akif muhibbi şairi Hüseyin Cavid de Bakü'den şöyle söylüyor: Güldükçe güneş men de gülerdim Şen gönlümü âzade dilerdim.
Sayfa 67
...Hatırlatmak istediğim bir husus var: Bu kitapta, o dava dolayısıyla yapılan sorguların ve savunmaların hepsi yok. Niçin yok? Çünkü bana verilen dosyada yalnız bu sorgular ve savunmalar vardı. Okuyacağınız savunmaları, bana, Nejdet Sancar'ın eşi Reşide Sançar verdi. Sançarlar, önce Ankara'da oturuyorlardı. Sonra İstanbul'a,
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.