Hayatta kalma içgüdüsünü hep canlı tutan, çaresiz Miranda..
Kendi tutsağına tutsak olmuş, ezik Ferdinand..
Psikolojik ve sosyal izler taşıyan gerilim dolu bir roman özellikle son sayfaları okurken sabırsız ve sinirliydim. Başta heyecan verici, tutkulu bir aşk gibi görünsede sona doğru tam bir işkencenin kurgusu. Keyifli okumalar denir mi bilemedim?
Her cümlesinin altını çizerek, bitmesini istemediğim, sindire sindire okuduğum nadir kitaplardan biri. Bir ülkenin varoluşun ve bu varoluşun en temel taşı olan Eğitim!
Eğitim seviyesi; ülkenin refah seviyesisini, yaşanılabilirdiğini ve kaderini belirlediğinin en büyük ispatı. Doktorundan, öğretmenine, din adamına kadar herkesin seferber olup bataklığı bir cennete çevirmenin gururunu görüyoruz.
Finlandiya günümüz de refah seviyesi en yüksek yaşanılabilirdiği en konforlu ülkeler arasındadır. Okudukça oraları görmeden ölmek istemiyor insan :)
Atatürk'ün okuyup okul müfredatına konulmasını istediği bu kitabı başta eğitimci arkadaşlarım ve herkesin okumasını gönülden tavsiye ederim. İyi okumalar.
Tesadüfen karşılaştığım kitabın ana başlıkları, bulunduğum ruh halime çok uygundu. Kitap, insanların olumlu düşünerek birçok şeyin üstesinden geldiği yaşanmış kesitler barındırıyor. İçinde yaşadığımız dünya yalnızca dış koşullardan değil bizim düşüncelerimizle de şekillenir. İnanırsak ve gerçekten yaradana güvenip, teslim olursak yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Yaradanın bize verdiği güçle her tülü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Yeter ki biz yüreğimizi ileri atalım vücudumuz onu takip edecektir.