Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması
“20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
1. Bir ya da bin düşmanınızın olması
sorun değildir. Önemli olan onları
yeterince kendinizden uzak tutmaktır.
2. Menfaatçiliği önlemek ve feylesofluğa erişmek için insanların birbirine güvenmesi gerekir.
3. Kadın nabzına sahip olan erkeklerin erkek nabzına sahip olanlara göre daha çok olduğu görülür.
4. Diğerlerini alt etme sistemini bilmi yorum, bildiğim tek şey kendimi alt etmektir.
5. Bugün ölecekmiş gibi yaşamak ve hiç ölmeyecekmiş gibi diğer günü yaşamak kişiyi dünden daha başarılı yapar. Asıl çözüm o anki gününüz den daha iyi olmanız gerektiğidir.
Bir erkek, bir genç kızla evlenir, bu kızın evlenmeden önce ya da evlendikten sonra yapacağı her şeyden kendisini günü gününe, saati saatine haberdar etmesini ne hakla isteyebilir? Evlilik, tüm özgürlükleri, bağımsızlıkları silmek, ortadan kaldırmak anlamına gele bilir mi? Kadın, kocasına haber vermeden bir terziye gidemez mi? Çatı katına sığınmış fakir bir arabacı ailesine gizlice yardım edemez mi? Kocasının bilmediği bir eve mutlaka suçlu olması mı gerekir?
Taoizmin ana edebi eseri Lao-Tzu'nun Tao Te Ching adlı eseridir.
Lao-Tzu'nun bu eserin tek yazarı olduğu hiçbir zaman kesinleştirilememiş. Öyle ki eserde metni oluştururken ya da tarihlendirirken yardım alındığına dair kanıt olabilecek herhangi bir diğer kişiye, olaya, yere ve hatta yazıya bile yapılan bir referans yok.
Diğer yandan
Faruk Duman'ı bunca zaman sonra yeniden okumak ne güzel. Özlediğim her şeyi bir anda karşımda buldum: ayazma'ya tırmanan yusuf necmi yazarın dünyası olan kelimelerle ağaçlar, ormanlar, akan sular ve koca bir doğada dolaşıyor, düşünüyor, hayal ediyor, aşık oluyor. Bir yandan da yaşlılık günlerinde ölüme yaklaşırken, hatırlıyor. Bu koca
Marquis de Sade yine konuşturmuş , yine bir eserini okurken oldukça zorlandım diyebilirim.
Eser 4 soylunun bir şatoya 120 gün boyunca kapanarak yaşadıkları cinsel oyunları anlatıyor. Şatoda anlatıcılar,mutfak görevlileri , genç kızlar ve genç erkekler mevcut ve hepsi bu soyluları tatmin etmek ve ucu bucağı olmayan ,sınır tanımayan zevklerini