Bu kitap varoluşsal sancılarımı tetikledi, evet basit bir romantik komedi yaptı bunu. Açıkçası monotonluk ve dünyaya her gün aynı şeyleri yapmak için mi geldik sorusu çok fazla düşündüğüm bir konuydu yavaş yavaş düşünmeyi bıraktım dediğim an bu kitap sağ olsun yine aklıma soktu. Beni hem cringe komasına sokup hemde felsefik düşüncelerle boğduğun için teşekkürler sil baştan.
Yoruma gelecek olursak, kitap basit ve okuması kolay bir kitap. Ölüm günün kutlu olsun filminin romantik ve daha tatlı hali gibi bir şey. Ayrıca beni bazı konularda tetiklediği gibi yaşlandırdığımı da hissettirdi en son ne zaman liseli ergenleri okudum ve lise zamanında kurduğum hayallerimi düşündüm hatırlamıyorum. Tatlı bir kitaptı genel anlamıyla. Anları tekrar tekrar yaşadığımız için dördüncü andan sonra toparladı ve iyi kurtardı kitabı yazar. Bunun dışında yazarın diğer kitaplarına nazaran bu kitabını daha okunur buldum. Zaten kısa bir kitap zaman geçsin bir şeyler okuyayım derseniz çare olabilir ancak uyarmak isterim ki ilk yetmiş sayfası sıkıcıydı. Karakterimiz gibi hiçbir şey düşünmeden bir gün yaşama düşüncesi bile insanı keyiflendiriyor o yüzden bu kitabı kendimce zorbalamak istemiyorum.
Muhtemelen bu kitabı zorbalamazdım zaten, tatlı bir kitap beklentimin üstünde bile çıktı hatta