1950’li yıllarda yazılmış,yazıldığından bu yana ilgi çeken orijinal bir distopia eseri “Fahrenheit 451” Teknolojinin gelişmesiyle bir kıyıya itilen kitapların günün birinde tamamen yok edildiği, kitap okumanın suç sayıldığı, insanların dev televizyon ekranlarıyla uyuşturulup mutluymuş gibi hissettirildiği bir ütopyadan söz ediyor. Kitabı okurken aklımı kemiren “bundan 50 yıl sonra ya bizi böyle bir hayat bekliyorsa?” sorusu kitabın sonuna kadar peşimi bırakmadı. Çoğu zaman da kendimi kitabın ana kahramanı olarak buldum. Kitapsız bir hayat mı? Nefes almadan yaşamaya çalışmak gibi.. Aklımızda bir çok soru oluşturan, “gelecek için ne yapabilirim?” diye düşündüren etkileyici bir eser. Alışana kadar diline adapte olmakta zorlanabilirsiniz ama sakın okumayı bırakmayın Okuyun,okutturun..