Kendine acı ve şunu bil ki, şimdi avcının sana yaptığını mutlaka bir zamanlar da sen başkasına yapmışsındır. Nasıl bir zamanlar başkaları senden gelene sabretmişlerse sen de başkalarının yaptığına sabredeceksin! Herkes ettiğini bulur. Her işin günahtan ve sevaptan bir meyvası vardır.
Bir insan biriyle dost olur da bu esnada ihanet ederse beriki dostu ondan sevgi ve samimiyet için yer bulunmadığını veya sevgisinin ona göre bir değeri bulunmadığını anlar. Vefasız olana gösterilen sevgi, teşekkürü olmayan kimseye yapılan iyilik, terbiye kabul etmeyen, nasihat dinlemeyen sarf edilen terbiye gayreti ve sır tutmayana verilen sır kadar boşuna harcanmış bir şey yoktur. Kuşkusuz, iyilerle yapılan dostluk iyilik getirir, kötülerle yapılan dostluk da kötülük getirir, tıpkı güzel kokulu bir şeyin yanından geçince de fena koku taşıyan rüzgar gibi…
Madem ben, bu sonsuz şölende fazlalık olarak görülüyorum, doğanızın, Pavlosk parkınızın, güneş doğuşuyla batışının, mavi gökyüzünün ve mutlu yüzlerinizin benim için ne önemi var?
... Çevremde, önümde, kaldırımlarda kaynaşan, telaşlı, asık yüzlü, kuşkulu, heyecanlı insanları, görmeye dayamıyordum. Bu sürekli telaş, sürekli hırçınlıklar neye yarıyordu? Önlerinde altmış yıllık bir yaşam dururken, mutsuz olmalarının tek sebebi kendileri değil miydi? Hepsi ' Biz durmadan çalışıyoruz ama açız. Diğerleri bizim kadar çalışmadığı halde zenginler.' diye söylenip duruyorlar. Ama ben bunlara acımıyorum. Yaşıyorlarsa, hayatları onların emrinde. Bunu anlamıyorlar işte...