Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belma Sebil
“Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm Sen beni görmedin görmedin Kapıları çaldım adını sordum Söylemediler öğrenemedim Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm Bir daha görmedim bilmedim Belma sebil adını yakıştırdım Aklıma geldikçe her sefer Gözlerinin mavisini bitirdim Saçlarının siyahına başladım. Kallavi sokağı'nda güvercinler Benim karanlık istanbul'um Bir esnaf kahvesine oturdum Belma sebil ya geçti ya geçer Rüzgarını içime doldururum Kallavi sokağı'nda güvercinler Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse mayıs Perşembe değilse pazar Ben belma sebil'i bulurum.”
Attila İlhan
Attila İlhan
“Yıkmış sokaklara boylu boyunca gençliğini ümitlerini güvercinler gibi uçurmuş binlerce defa kaybetmiş ümitlerini gemilerin kayboldukları yerde kaybetmiş hain şiirlerde hain türkülerde kaybetmiş binlerce defa yeniden bulmuş ümitlerini...”
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 20. Baskı, Şiir: ‘başka adam’Kitabı okudu
Reklam
Konsun -yine- pervazlara Güvercinler: «Hû hû»lara karışsın Âminler... Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtiha'lar, Yâsin'ler!
Bütün bu iyi, güzel sözler - kanatlar, sabunlu berber suları ve küçük güvercinler - hepsi boşunaydı,hava cıvaydı... Onun, pratik kadın kafası, daha elle tutulur, daha sağlam, başka bir şeyler istiyordu. Bu kaba sözleri, hayatında kim bilir kaç kez dinlemişti! Ne işine?
Sayfa 187
Naat/ Arif Nihat Asya
Konsun yine pervazlara Güvercinler;  "Hu hu"lara karışsın Aminler.. Mübarek akşamdır;  Gelin ey Fatiha’lar, Yasin’ler!
"İnsanlar değişmiyor, onları değiştiremiyorsunuz, öyle değil mi?" Derek, "Öyle," dedi. "Korkarım bu doğru."
Reklam
Eğer büyüklere, "Pembe tuğladan, pencerelerinde sardunyalar ve çatısında güvercinler olan çok güzel bir ev gördüm," derseniz o evi hayal etmeyi beceremezler. Onlara, "Yüz bin franklık bir ev gördüm" demek gerekir.
Büyükler rakamlara bayılırlar. Diyelim yeni arkadaşınızdan söz ettiniz; asla işin özünü merak etmezler. Örneğin "Ses tonu nasıl? Hangi oyunları seviyor? Kelebek koleksiyonu var mı?" diye sormazlar asla. Onun yerine, "Kaç yaşında? Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?" derler. Onlar ancak bu şekilde tanıyacaklarını sanırlar. Büyüklere "Kırmızı tuğlalı bir ev gördüm. Pencerelerinde sardunyalar, çatısında güvercinler vardı..." derseniz eğer, bu evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara denilmesi gereken şudur: "Milyonluk bir ev gördüm." İşte o zaman, "Ah, ne kadar güzel!" derler size. NEYSE Kİ, YAŞAMIN ANLAMINI BİLEN BİZLER İÇİN, RAKAMLARIN HİÇ ÖNEMİ YOK!
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.