Takip etmiyorum ama akışta iletileri zaman zaman önüme çıkan bir çift var. Birbirlerine duydukları muhabbete dair. Sonra ne olur bilemem mutluluklarının daim olmasını diliyorum. Şuna geleceğim, bunu görmek esasen beni mutlu etti , mutluluğun da paylaşıldığını görmek. Ya da paylaşılabildiğini. Mahrem zart zurt demeyin, yine de güzel. Kavuşamayan, farklı kayıplar yaşayan insanın anlattığı da mahrem o zaman. Burada cinsel fanteziler anlatılmıyor ki edep dersi veresiniz. Yazının başındaki sakinliğim ile sonundaki gerginliğim arasındaki saniye farkını ben bile hesap edemedim.
`psikolojik savunma mekanizması ve zararları`
Biraz uzun bir yazi ama ozellikle yeni mesun psikolog arkadaslar icin cok faydali bi yazi çoğumuzun da bildiği üzere nasıl ki vücudumuzun bir savunma mekanizması var ise (bkz: bağışıklık sistemi) ruhumuzun da aynı şekilde bir savunma mekanizması vardır. `psikolojik savunma mekanizması`, kişinin başa çıkmayacağı veya algılayamadığı negatif
Reklam
zb1'a daha cok st kastim ama enhanin albumu daha guzel yalan yok
Olmalıydı...
Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı, ama öyle duvara asmalık değil. Cüzdanda taşımalık da değil, telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki, kitap arasında saklamalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan üç yüz yıl sonra, birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki; "Bir adam bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar?"
Karl Marx eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: 'Dünyada çok kadın var. Kimileri de çok güzel ama ben; her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim.'
Kimse bir Cemal Süreya gibi sevmiyor kadınını. Ve kimse bir Piraye kadar gururlu ama sevdasına sadık kalamıyor. Çok sevmelerin devri kapandı. Çok sevmelerin zamanı değil artık. Sevip kavuşmayı beklemenin devri değil bu devir. Kimsenin ardından yas tutulmuyor, ayrılığın acısı yılları bulmuyor. Şarkılarda aranmıyor, şiirlere yazılmıyor artık kaybedilenler. Dokunmadan sevilmiyor, görmeden taşınmıyor kimse yüreklerde. Sevdaya dahil değil artık hiçbir şey. Sadık kalınmıyor verilen sözlere, yeminler kolayca bozuluyor artık. Emekle kazanılmıyor artık sevdalar. Gidenin hoşça kaldığı gelenin hoşgeldiği devir bu devir. Çok güzel sevenlerin kendini çirkin hissettiği, çirkin sevenlerin kendini güzel zannettiği zamanı. Gidenin acısını gelenle kapatmanın zamanı...
Reklam
Koyduğum çiçeklerim soldu, ama vazo hâlâ güzel.
evveeett an itibariyle okulum ve derslerim bitmiş bulunuyor. sonunda hazırlığı bitirdim. kendimi b2 seviyesinde ingilizce biliyor gibi hissetmesem de bir şekilde hazırlığı bitirmiş bulunuyorum. çokta abartılacak, wooww denecek bir yanı olduğunu düşünmüyorum üniversitenin. kimse kimseyi o kadar umursamıyor aslında. her şey kendi seçimlerinize bağlı. ama şunu söyleyebilirim ki arkadaş ortamı kesinlikle ama kesinlikle çok etkili. son döneme kadar pek arkadaş edinemedim ama bu dönem yakın olduğum birkaç arkadaş edindim ve derslerim müthiş kötü etkilendi (tuhaf bi şekilde notlarım çok iyiydi bu arada) o yüzden arkadaş seçimi önemli. üniversiteye dair en sevdiğim şey, kimsenin ne giydiğinizi zerre önemsememesi. isterseniz düğüne gider gibi giyinebilirsiniz, isterseniz uykudan kalktığınız gibi. bence çok iyi bi olay jsjsj. manevi yönümün etkilendiğini söylemeden de geçemeyeceğim. bana ters gelen şeylerle fazlasıyla karşılaştım ve bu da malesef eski hassasiyetlerimin zedelenmesine sebep oldu. iyi kötü çok güzel bir sene geçirdim. sevdim bu seneyi ve okulu. bir sonraki bilgilenlendirici yazılarıma kadar hoşçakalınız efenim 🌸💓
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.