Zihninde geçmiş ile gelecek arasında görünmez bir geçit olabileceğini ve o yoldan yürümek için belli başlı vasıflara sahip olmak gerektiğini düşündü.
Fringe'e güzel bir selam gönderilmiş. İzlemeyenler için oldukça güzel bir diziydi. Tavsiye edilir.
Hanımın Çiftliği serisinin ilk kitabı. Dizisi var, bilenler bilir. İlk bölümü kitabın ilk iki yüz sayfası. Yani yarısı. Kitap ve dizi arasındaki fark.
Dizisine pek bakmadım ama kitaba başlama sebebim diziydi. Döneme uygun evler, çiftlik, kıyafetler kitabı okumak için merak uyandırdı bende. Böylece okurken tasavvur etmekte zorlanmadım. Hatta dizinin müziklerini bile dinledim okurken, güzel oluyordu.
Kitaba gelecek olursam, kadının aşağılandığı bir kitaptı bana göre. Kitabı okurken o dönemin bütün kadınlarının kötü yollu olduğunu, evliyken bile kocasına boynuz takmaktan çekinmediğini, bir kadının illaki geneleve yolunun düştüğünü düşünüyorsunuz. Bütün kadınlar azgın, bir erkek yetmiyor onlara(!) düşüncesi hakim herkeste. Gerçekten büyük şaşkınlık yaşadım okurken. Hani dizi izlemektense kitap okuyun diyorlar ya! Okumasınlar, özellikle de lise öğrencileri okumasın. Yaşı küçük olanlar bu kitabı okumasın. Kadının hep böyle olduğu vurgulanmakla beraber, erkek kadının küçük tanrısıdır diye bir düşünce de var. Kadın bol bol dayağı yiyor ama yine de erimdir, döver de sever de diyor. Sinirlenmemek elde değil.
Bir sinir olduğum nokta da imam olan birinin yaptığı iğrençlikler. Güya imam ama namazla alakası yok, karı kızın peşinde koşuyor ama vaaz verince de hepsi kul köle oluyor, peşinde koşuyor adamın. Din adamları da aşağılanmış kitapta. Dinine bağlı bir insanın böyle gereksizlikler yapmayacağını herkes bilir. Ama ...
Bunların dışında, diyaloglar uzundu. Bir tiyatro metni okuyormuş izlenimi veriyordu yer yer. Akışı iyiydi, dil sade. Diğer kitapları da okumayı düşünüyorum ama kesinlikle heyecanla değil.
"Zaman; hızla geçip gittiğini yaşarken değil ancak geriye dönüp baktığımızda anlayabileceğimiz sinsi bir kavram. Komşuluklarımızı, aile bağlarımızı, aşklarımızı biz değiştirdik. Peki iyi mi oldu kötü mü? Memnunmuyum yeni hayatlarımızdan, bilmiyorum. Ama bazı şeyleri çok özlüyorum."
Ne güzel diziydi be Seksenler.
Eskiye özlem sanırım hep
Kitabı bitirir bitirmez, bu duyguyu ilk haliyle sizlerle paylaşmak istedim. Leyla ile Mecnun dizisi benim büyük bir hevesle baştan sona kadar izlediğim ilk ve son diziydi. Bitince büyük bir boşluk yaşamıştım. Büyük bir zaafım vardı...
Kitaba gelecek olursak; kitap hiç bitmesin istedim. Az az okumaya çalışsam da bitti. Her güzel şeyin sonu vardır derler ve bu da bitti...
Mecnun'un Leyla'sından vazgeçmemesi, Leyla ölmesin diye elinden geleni yapması. Uzay mekiği yapıp başka gezegene gitmeyi düşünen Mecnun ve bunu Leylaya söylediğinde Leyla'nın ben gelemem her şeyi biliyorum, benim ölmem gerek demesi. Ve her şeyi hayali ile başaran Mecnun'un hikayesi.
İsmail Abi' nin sırf babası beni bekle, ben sana bir gemiden el sallayağacağım, geleceğim dediği için her gün babasını beklemesi ve o geminin bir gün geleceğine inanması, umudunu kaybetmemesi..
Yavuz'un sevdiği için hırsızlık yapması, sevdiği kız gözlerini açsın diye hırsızlık yapıp parayı denkleştirmesi ve Zeynep'in tam gözü açıldığında Yavuz'un ölmesi.
Evet daha nice şeyler anlatmak isterdim. Kitabı okurken başlarda eğlensem de sonu çok duygusaldı neredeyse ağlayacaktım. Ama beni etkileyen hep İsmail Abi olmuştur. Çünkü umudunu kaybetmiyor ne olursa olsun "o gemi bir gün gelecek" diyor.
Kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim eğer dizisini de izlemediyseniz onu da izleyiniz. Sevgi, umut, hayaller ile kalın...
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815.6k okunma
Ben bir pasifistim. Anarşist değil, liberteryen pasifistim. Bu seçtiğim varoluş fikrimi siz değerli okur dostlarımla paylaştığım, paylaşabildiğim için de mutluyum. Stefan Zweig gibi düşünürüm bu konuda.
Stefan Zweig, Yahudi olmasına karşın, tıpkı Kafka gibi Siyonizm’in açık bir destekçisi olmamıştır. Her insan doğduğunda birtakım kimliklerle
Kitabı o kadar çok gördüm ki dedim ben de okuyum
Ve Tarık Tufan la tanışmam bu şekilde oldu
Kitapların kapak resimleri ilginizi çeker mi?
Benim çeker
Bir zamanlar TRT 1 de yayınlanan Yeşil Deniz dizisini hatırlattı bana. Bakalım Radyocu İsmail var mı dedim burada
Sahi ne güzel diziydi ya
Her neyse tabi bunun kitapla alakası yok
Her ne kadar böyle neşeli elime alsamda kitabı yüreğimi dağladı Tarık Abi
Kitabın konusuna gelecek olursam bir radyocunun kendiyle konuşması, bazen tartışması,
Yaşadığı dönemin muhafazakar kesimini,
Çocuk işçileri,taciz tecavüz ve şiddete uğrayanları anlatıyor.
Beğendim tavsiye ederim okuyun diyerek sözlerime nokta koyuyorum.
Kahve Prensi | Kitap Yorumu
Eun Chan babasının ölümünden sonra ailesine bakma görevini üstlenen bir kızdır görünüşüyle birlikte davranışlarıyla erkek gibi davranır ve Kahve Prensi adlı kafede işe girer fakat hiç umulmadık bir şey olacak Han Gyeol ile birlikte kapısını aşk çalacaktır.
Konusuna şöyle bir baktığımızda aslında klişe olduğunu görüyoruz ama klişe kitap-diziler güzel istendiğinde harika bir hal alıyor.
Bakınız benim için Kahve Prensi onlardan biri.
●○●○●○
Kahve Prensi geçen yıl yaz tatilinde izleyip bir solukta bitirdiğim bir diziydi. Daha sonra kitabının çıkacağını görünce epey sevindim. Son zamanlarda okuma konusunda sıkıntı da yaşarken bunun üzerine ilaç gibi geldi. Okudukça diziyi açıp tekrar izlemek istedim. Hatta beğendiğim sahneleri okurken hemen YouTube'a girip izledim. Benim için sevdiğim diziyi hatırlatan, reading slumptan kurtaran tatlış mı tatlış bir kitaptı. Dizisini bilmeyenler için kitabı ilk olarak okumak nasıl diye düşünenleriniz varsa şöyle söyleyeyim. Kitabını kolaylıkla anlayabilirsiniz zaten bazı kısımları diziden farklı işlendiği için birebir anlatım yok. Bu benim aşırı hoşuma gitti. Okuduktan sonra da diziyi izlerseniz çok daha zevk alacağınızı düşünüyorum.
Kahve PrensiSun-Mi Lee · Olimpos Yayınları · 201956 okunma
Temmuz ayının sanıyorum 7. kitabı bitti. Yine ben de güzel hisler bırakan okurken keyiflendiğim bir kitap oldu.
Trt de yayınlanan Leyla ile Mecnun dizisini bilirsiniz. Bildiğimiz klişe saçma dizilerden filmlerden farklı çok çok güzel keyifli çok kaliteli bir diziydi.
Zekice esprileri, apsürtlükleri,toplumsal konulara mizahi yaklaşımı ile her bölümü kahkahaydı(İzlemeyenler için kesinlikle dizisini de öneriyorum).
Mecnunu,aksakallı dedesi, Bakkal Erdal,hırsız yavuz ve her gün denize el sallayıp o gemiyi bekleyen İsmail..
Kitapta karakterler aynı macera değişiyor biraz ama kesinlikle okunası çok güzel bir kitap ve umarım devamı gelir Yoksa aynı kitabı tekrar okumak zorunda kalacağım.
Herkese gönül rahatlığıyla öneriyorum.
Kitapla kalın Facebook kitapokuyoruz grubumuzda ayrıntılı yorumlarımızı bulabilirsiniz .
instagram.com/p/BlfVSdpn0ny/?...
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815.6k okunma