5 Haziran 1988 yılında doğdu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okudu. F. Sultan Mehmet Üniversitesi’nde Klasik Türk Edebiyatı anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı.
Birçok edebiyat dergisinde öykü ve denemeleri yayınlandı.
Yayınevlerinde editörlük, danışmanlık yaptı. Televizyon kanallarında kültür-sanat temalı programlar hazırlayıp sundu. Üniversitelerde ve edebiyat atölyelerinde yazı sanatı üzerine dersler verdi.
Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce konferans veren Kaan Murat Yanık, Butimar romanıyla 2015 yılında ESKADER tarafından verilen yılın en iyi romanı ödülünü aldı. Butimar, çeşitli kurumlarca başka ödüllere de layık görüldü. Uzakların Şarkısı adlı romanı 2017 yılında yayınlandı. Dünyasızlar romanı 2020 yılında yayınlandı. Dünyasızlar 2020 İ. E. F Türkiye Yazarlar Birliği roman büyük ödülüne layık görüldü.
İlginç hem de çok ilginç ! Marquez’in ve Borges’İn ayak sesleri. Günümüzün edebiyat anlayışını özellikle bu çok satanların bu kadar sorumsuzca davranmasını hep yadırgamışımdır. Okurlarımız ne yazık ki bestseller furyasında, ergen aşk konuların, dini ve manevi duyguların tahribatında yazılmış kitaplar arasında hapsolmuş, ezilmiş, nefessiz kalmış
Yine tadı damağımda kalan bir roman okudum.
Kitabı ilk elime aldığımda kapağını uzun uzun inceledim ama bir türlü anlamlandıramadım. Tabii ne karakterlerden ne de hikayeden haberdardım.
Taa ki şu satırları okuyana kadar;
"Firuz, onun saç örgülerini iki idam ipine benzetti. Uçlarından kendi ile dostunun cansız bedenleri
Butimar…
Mistisizmin ve realizmin , tasavvufun ve simyanın , hayal ve gerçeğin bir arada harmanlandığı postmodern bir masalımsı roman. Binbir gece masalları tadını veren, sadece tat vermekle kalmayıp ,masalın kokusunu ve nazarını da okuyanın suretine nakşeden bir kitap.
Olay bir rüya ile başlıyor. Savaş yıllarında Erivan’da geçen olaylar , kıyımlar , yıkımlar ortasında filizlenen bir aşk hikayesi. Olaylar ilerledikçe kitap ‘aşk’ üzerine mi yoksa ‘hırs’ üzerine mi binâ edilmiş ona okuyan karar veriyor.
Yusuf ve en yakın arkadaşı Behzad. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu iki dost bir sevda için kendilerini macera içinde bulur. Türlü tehlikeler ve akıl oyunlarıyla kendilerini muhafaza etmeyi başaran bu genç arkadaşlar, acaba kendilerini kendilerinden muhafaza edebilmeyi başarabildiler mi ?
Rüyasında bir kıza aşık olan ve yana yakıla rüyasında aşık olduğu kızı arayan bir genç, Yusuf…Aradığını bir düğünde görür ve peşine düşer. Kızın adı Butimar’dır. Ona ulaşmak için her yolu dener ve onu bulur. Bir araya gelişleri Yusuf’u mutlu eder fakat bir hırs ,delikanlıyı sevdiği kadını bile gözardı edecek kadar perdeler. Madde ve altın uğruna simya ilmine dadanan ve başına bu yüzden türlü felaket gelen genç adam ısrarla bu yoldan kendini men etmez ve sonu yalnızlığa varacak hatalarında mahkûm kalır.
Genel itibarı ile edebî ve tasavvufî olarak doyurucu bir eserdi. Yer yer tarihî, dinî, ilmî , fennî taraflarını da gösterip her telden insanın gönlünü ediyor. ‘Eyvallah bizi de unutmamış .” dedirtiyor.
Kitap bitince aklıma gelen son söz şu oldu :
“En çok seven öldürür sevdiğini”
Vesselam….
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20153,971 okunma