İLÂHİYAT FAKÜLTELERİ ÜZERİNE (Bir gazetede ilahiyat fakültelerini ve mensuplarını insaf sınırlarını zorlayacak şekilde eleştiren bir köşe yazısı üzerine) İlahiyat fakülteleri ilk kurulduğu zamandan itibaren "kurulma sebepleri", "verilen eğitimin nitelik ve kalitesi" yönünden tartışılagelmiştir. Günümüzde de bu iki açıdan kimi
Hayatınızdaki bazı şeylerin nasıl olacağını ya da neye dönüşeceğini bilemezsiniz; ama sonunda her şey tamamıyla güzel olur. Bir keresinde, bir kralın hikayesini anlatmıştım. Aslında, çok da akıllı bir kral sayılmazdı; ancak ona lütfedilmiş muhteşem bir danışmanı vardı. Danışmanı gerçekten çok akıllıydı. Kral o kadar akıllı olmasa da zeki bir
Reklam
Bakara Suresi, 35. ayet: Ve dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." Bakara Suresi, 49. ayet: Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri
Eski Çin'de idam mahkumlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkı söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkûmların kafasını, tırpanla başak biçer gibi aliverirmiş. Yine böyle bir infaz ayininde mahkûmlar, sabahın ilk ışıklarına kadar pek güzel eğlenmişler, şarkılar söyleyerek yiyip içmişler. Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbir şey olmamış. Mahkûmlardan biri, cellâda sormuş: " İnfaz neden gecikti? " Cellât: " Gecikmedi ki, " demiş. " Fakat kellelerimiz yerli yerinde duruyor" diye diretmiş mahkûm. " Size öyle geliyor" demiş cellât, palasına bulaşan kanı göstermiş mahkûma. Dehşete kapılan mahkûm, " Nasıl yani? " diye mırıldanmış. " Ben çok hızlıyımdır" demiş cellât." Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek." Kıssadan Hisse; kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz farketmemiş olabilirsiniz. Bir şey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için birşey olmamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kellenizin hâlâ yerinde olduğunu sanıyorsunuz. Gerçeği anlamanız için ayağa kalkmanız gerekiyor...
609 öğeden 791 ile 609 arasındakiler gösteriliyor.