80 sf. #oradakimsevarmı /39/
@ergul_lacinel
Şaban Alıyev
@burcutektasofficial
Selamün Aleyküm
Bugün sizlere bir çırpıda okuyabileceğiniz bir hikaye ile geldim.
Yazarımız 1999 Gölcük depreminden esinlenerek kaleme almış kurgusunu...
Yazarın her ne kadar akıcı dili ve kalemi güzel olsa da ; anlatım ve kurgusal bozukluklar vardı. Havada kalan konular ile aklımda soru işaretleri kaldı ve cevap bulamadım. Bu da benim okuduğum kitapta boşluğa düşmeme ve anlamakta güçlük çekmeme sebep oluyor...
Sağlam bir anlatım ile başlanan hikaye , Üzeyir karakterinin ailesi ile birlikte enkaz altında kalması , ve yarı baygın yarı uyku halinde başka bir hikayenin anlatımıyla devam ediyor... ( Sanırım enkazda baygınlık halinde gittiği geçmişini ya da geleceğini aktarıyor. Pek algılayamadım. Neyse.)
Deprem anını okurken, o enkaz altında iken duyguları yaşamamak elde değil.
Rabbim milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Her türlü felaketlerden korusun
Kitapla ve Sevgiyle Kalın
@hollandakitapevi @azyayingrubu @azboek
#okudumbitti
#deprem
#book
#hikaye
#karne
#sömestr
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum.
Tamam Tuna, bekliyorum.
Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Sayfa 80Kitabı okudu
… +388
(Kur'an-ı Kerim' in) Üçüncü bir hikmeti ise ; imtihan sırrının kalkması olurdu. Gökyüzünde hiçbir yıldız kalmadığını ve sadece Lâ İlâhe İllallah yazan yıldızların belirdiğini düşünün. Çok net bir şekilde , karanlık gökyüzünde sadece bunları yazan yıldızlar kalsa nasıl olurdu ? Ooo ne güzel herkes iman ederdi deme. İmtihanın ne manası kaldı? Soru cevapların herkese dağıtıldığı sınav, çalışanları ve çalışmayanları ayırt eder mi?
Sayfa 202Kitabı okudu
Ashâb-ı kiram efendilerimiz, Peygamber aleyhisselâma çok soru sorardı. O da bu sorulardan bildiğini cevaplandırır, bilmediğine " bilmiyorum " derdi. Bilmediği konuda Cebrâil aleyhisselâmın getireceği cevabı sabırla beklerdi. Tabii bu sırada münafıklar boş durmazdı:
"Şuna bak! Hem peygamberim diyor hem de kendisine sorulan
¹⁵⁵ Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat (nşr. Târık ibni İvezullah İbni Muhammed, Abdülmuhsin ibni İbrâhim el-Hüseynî), Kahire 1415/1995), VII, 154-155, nr. 7140; Hâkim, el-Müstedrek (Atâ), 1, 167, nr. 306, II, 9, nr. 2149. Beyhakî, es-Sünenü'l-küKitabı okudu
Malayâni konuşmak
Malayâni Konuşmak: Kişinin yolculuklarını ve yolda gördüğü dağları, nehirleri, yemek ve giysileri anlatması gibi. Mühim olmayan bir şey hakkında soru sormak da böyledir. Eğer bunun içinde yalan, gıybet, riya ve benzeri haram şeyler olmazsa bunları anlatmak haram olmaz. Hatta salih bir niyetle yaptığında mustehaptır. Konuşmayınca kendisini beğenmiş
Sayfa 402
