Geçmişin nadir mutlu hatıralarını eşyalarıyla birlikte saklayan acılı kadınları asıl yaralayan, eşyaların kırılması, eskimesi veya bozulması değil, eskiye dair güzel izlerin hayatlarından bir anda silinmesiydi. Üzerine titredikleri, ihtimam gösterdikleri, bir nesneden ziyade ona yükledikleri duygulardı.
Sayfa 122Kitabı okuyor
Ali Poyrazoğlu'nun "Davet" adlı şiiri
20 YAŞ 35 YAŞ 40 YAŞ
VE BUGÜN-KÜ BEN
-Şunları bir araya toplayayım.
Bir güzel muhabbet edelim- diye düşündüm.
Hayat yolunda sen çabalarsın, bir şeyler değişir ya da değişmez. Mücadeleden başka çare yoktur, çünkü hayat çaba ve mücadele üzerinedir.
Yine de aşk, bu kirlenmiş dünyada insanın başına gelebilecek en güzel şeydi.
"Yaşamak ne güzel şey...
Anlıyarak bir usta kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi duyup
bir çocuk gibi şaşarak
YAŞAMAK...
Yaşamak:birer birer
ve hep beraber
ipekli bir kumaş dokur gibi...
Hep bir ağızdan
sevinçli bir destan okur gibi
YAŞAMAK..."
♤" Nasıl ki abur cubur yemek sağlığa zararlıysa , çok fazla kötüye maruz kalmak da insanın ruh sağlığı için zararlıdır . Herkesin bildiği bir şeydir : Acıkmadan yeme , doymadan kalk . Manevi hayatın güzel alanı da böyle ; oraya her şeyi sokmayacaksınız , onu her şeyle temas ettirmeyeceksiniz . Size verilen o büyük lütfu ona layık temaslarla besleyeceksiniz . Hasılı güzel insan ve güzel anlar çok önemlidir ."
