779 syf.
·
Not rated
·
Liked
Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi. Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu. Siteye ilk geldiğim zaman
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225.5k okunma
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Hayaller mi?
Hayel mi? Sana hayellerimi anlatım. Benim hiç hayellerim gerçek olmadi bundan sonrada sanmam olacagını çok hayel kurdum her akşam yatmadan önce hayaller kurarak uyurdum yarın güzel şeyler olacak benim için herkes gibi bende mutlu olacam derdim. Ama sabah gözlerimi açtımda aynı yerde ve hep aynı sıkıntılar içindeydim herkes mutluluktan sevinirken ben ise bir kırık pencereden onların sevincini seyrediyordum. Ama Allah biliyor ya beni her gece içimden agladıgımı sinirden duvarlara vurdugumu ve tek karanlık bir odada kırıldığımı, biliyor. biliyorum bu hayat bana göre degil tek geldim tek ve yalnız gidecem. Ömür yeter mi bilmem ama.. M. Şah aslan...
368 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Yapmam gereken ilk eleştiri çeviri ve kullanılan Türkçe'ye ait. Noktalama işaretleri olması gereken yerlerde olmaması anlam karışıklığına sebep oluyor, bazı yerlerde isim ve kelimeler yanlış, bazen cümlenin sonunda nokta olmadığı için cümle devam ediyor gibi duruyor vesaire. Kabul ediyorum, çevirmen olmak kolay bir iş değil ve bazı şeyler doğal olarak gözden kaçabilir. Ama çevirmen işini bitirdikten sonra redaktör veya editör hiç mi kontrol etmedi acaba? Bunlar daha ilk sayfadan kitaba ısınmamı engelledi. Yine de aslında güzel bir konuydu. Ama 366 sayfalık kitabın 150. sayfasında katili öğrenmek ve sadece kovalanmasını okumak insanın şevkini kırıyor. Üstelik bir yerden sonra normal kovalamaca değil ruhani ve saçmasapan şeyler işin içine girdi gereksiz bir şekilde. Kitabın gözümde çok fazla sorunu vardı bu yüzden. Yine de en azından akıcı olması sebebiyle birazcık kurtardı diyebilirim. Serinin kalanına ne zaman fırsat veririm bilmiyorum ama yakın zamanda olacağını hiiç sanmam.
Donmuş
DonmuşJay Bonansinga · Ren Yayıncılık · 2018239 okunma
(Gazi Üniversitesi, Ziya Gökalp Sempozyumu, Ankara, 8 Mart 2004) Seksen dört yıl önce, 25 Ekim 1924 tarihinde, Büyükada'daki evinden sedyeyle getirildiği Taksim-Harbiye arasındaki Fransız Hastanesi'nde öldü. Kesin bir tanı konulamamıştı, bir süredir devam eden hastalığına aksi olsaydı bile ülkenin ve adı geçen sağlık kurumunun o günkü
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.