Her şeyi güzel bulmak gibi bir çabanız yoktu. Ama virane bir ev, bir yangın yeri ya da arka sol ayağı aksayan bir deveyi tasvir ederken içiniz açılsa da kaçmadı gözünüzden, -mutarize cümleler arasında- güzel olan çok şeyi fark ederdiniz.
Güzel olduğunu keşfeden Cosette bunu bilmemenin verdiği o muhteşem zarafetini kaybetti, çünkü safiyetle yücelen güzelliği tasvir etmek imkansızdır ve hiçbir şey, farkında olmadan elinde cennetin anahtarını taşıyan göz kamaştırıcı masumiyet kadar mükemmel değildir.
Reklam
Günümüzü tasvir etmiyor mu?
Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak. O zaman ne olacak? Kriz… 
Sayfa 248Kitabı okudu
Hüseyin Nihâl, derginin tutacağı yolu açık açık belli ediyordu. Derginin ilk sayısının ilk yazısı Ziya Gökalp’a aitti: Çınaraltı. Gökalp 1922-1923 yıllarında Küçük Mecmua’nın ilk sayısında yayınlanan bu makalesinde 1917-1918’de yayınlanan Yeni Mecmua’yı Türk kültürünün inceliklerini ve güzelliklerini, kadınların, çocukların, ümmîlerin sade ve güzel diliyle anlatan bir arkadaş olarak tasvir ettikten sonra “Bugün de şu mecmuacığın küçük yaprakları altında, bir sükûn yuvası yapmak istiyoruz. Bilmem, muvaffak olabilecek miyiz?” diyordu
Dünyanın bu kadar güzel olması ona acı veriyordu; Ruth'un da onunla olmasını ve bu güzelliği birlikte paylaşabilmeyi istiyordu. Ruth'a, Güney Denizi'nin güzelliğini anlatmaya karar verdi. Bu düşünceyle birlikte içindeki yaratıcılık tutuştu, bu güzelliği sadece Ruth'un değil, aynı zamanda başkalarının da hayalinde canlandırmak gerektiğine kanaat getirdi. Bu kararın ardından da aklına harika bir fikir geldi. Yazacaktı. O da dünyanın gören gözlerinden, duyan kulaklarından, hisseden kalplerinde biri olacaktı. Her şeyi yazacaktı; şiir, nesir, öykü, tasvir ve tıpkı Shakespeare gibi oyunlar kaleme alacaktı.
Gerçek savaş acımasızdır. Savaş edebiyatı sırtüstü uzanıp okurken güzel ve kahramanca gelir. Ben de bir kez savaşa katılmak istiyorum, diye merak edersin. Ancak işin gerçeği farklıdır. Nadiren gerçeklik tasvir edilince de sansür uygulanarak yayılması engellenir. Yoşitsune'nin savaş resimleri var. General Nogi'nin şiirleri var. Ancak atom bombasının güzelliği nerede acaba? O gün, o anda bu topraklara yayılan cehennem manzarasına tek bir bakış dahi atsaydınız yeniden savaşmak için aptalca bir duyguya kapılmazdınız kesinlikle.
Sayfa 120
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.