H. G. WELLS ZAMAN MAKİNESİ
Zaman yolcusu icat ettiği makinesine biner ve kendini bir anda 802.701 yılında bulur. Zaman yolcusu önce Eloi adı verilen insan türüyle tanışır. Ancak Eloi'ler karanlıktan korkarlar zaman yolcusu bunun nedenini aramak için keşfe çıkar. Eloi'ler korkmakta haklıdırla, çünkü yerin altında bambaşka bir insan türü ;tekisinsiz Morloklar pusuya yatmışlardır. Zaman yolcusu yer altına Morlokların yanına inmek zorunda kalır çünkü zaman makinesini geri almak zorundadır ve herşey yer altına inmesi ile başlar ve son bulur.
Başlarda kitabı okurken biraz beni yordu çünkü çok fazla diyaloğun olması ve akış açıkçası kitabı yanlış yorumlamama neden oldu ilerki sayfalarda akış düzelince gerçekten okunması gereken bir kitap dedim. Sizde okursanız ilk sayfalarda yanılıp kitabı yarım bırakmayın tavsiyem budur.
Zaman MakinesiH. G. Wells · İndigo Kitap · 201828.8k okunma
Merhabalar^^
Victor Hugo'nun bu eserinde Fransa'yı ve Fransız romantizmini gözler önüne serdiğini görüyoruz. Eserdeki Fransız romantizmini bir tarafa bırakıp diğer odak noktası haline getirmemiz gereken durum ise Hugo'nun bu eseri toplumu ve hukuk düzenini eleştirmek adına kaleme aldığıdır. Kitabın ön sözünde Hugo'nun da belirttiği gibi idam cezasının insani bir tarafı olmadığını uzun uzadıya anlatmaktadır. Çünkü Hugo’ya göre idam bireysel bir olgu değildir. İdam geniş çerçevede düşünüldüğünde öldürülen kişinin kendisiyle birlikte ailesini ve dolaylı olarak toplumun etkilendiğini bir olaydır.
Eserin nasıl başladığına da biraz değinmek gerekirse ;
Eser, bir insanı öldürmüş bir mahkûmun duruşması ile başlıyor. Kitapta konuşmacı olarak bizi karşılayan mahkûm kürek cezasının saçma ve bir o kadar da adı bir ceza olduğunu düşünmektedir. Fakat duruşmada idam cezası alınca kürek cezasına bile olan bakış açısı değişir. Beş hafta sonra idam edilecek olan mahkûm hücresinde bulunduğu süre boyunca ailesini, hayatın güzelliklerini, gençliği anmaya başlar ve bize her düşünce ve duygusunu bu süre zarfında aktarır. Bir süre daha olaylar mahkûmun hücresinde devam eder. Kendinden önce de bu hücrede kalan ve yine kendisi gibi idam cezası alan kişilerin hücre duvarlarına yazdığı yazılar kahramanımızı büyük ölçüde tedirgin eder...
Kitap bana kalırsa okunması ve bir şans verilmesi gereken bir kitap. Gönül rahatlığıyla herkese tavsiye edebilirim. Görüşmek üzere^^
Peki ya siz Victor Hugo'nun idam karşıtlığı düşüncesini nasıl yorumluyorsunuz?
Ne güzel de kaleme almıştı kendi hikayesini. Gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sihirli sözcükleriyle anlatmıştı parşömen kağıdında. Kitap olup bastıracaktı. Okuyanların elleri arasında sayısızca gezerken belki gözleri nemlenirdi diğer taraftan Evan Paker'in gözlerinde mutluluk gözyaşı ile acılı günlerin, anların, dakikaların izleri