"Günü yaşayın. Hayatlarınızı olağanüstü kılın."
"Hepimiz sınırlı sayıda ilkbahar, yaz ve sonbahar yaşayacağız! İnanması güç, ama bir gün hepimiz soluk alıp vermez olacağız, soğuyacağız ve öleceğiz!"
"Topla gül goncalarını toplayabilirken, Zaman uçup gidiyor. Bugün sana gülümseyen çiçekler Yarın soluveriyor"
Uysal insanlar bütün dünyayı ele geçirebilirler, ama Harvard'a giremezler.
"Ben ailemin üzerime gelmesine izin vermem." "Tabii" diye güldü Neil. "Onlar ne söylerse yaparsın, o kadar..."
"Beni bilirsin" dedi sonunda sessizliği bozarak. "Hep gereğinden fazla iş yüklerim kendime."
Şansa inanmam.. Başarıya sadece akpli milletvekili referansıyla ulaşırsın
~ Yıllarca çalış şunu planla bunu hesapla sonra da beceriksiz aptalın biri yoluna taş koysun… ~
İnsanların bilmemesi gereken sırları öğrenmek için bu kadar istekli olmamalıydım
H E R G Ü N K Ü Ö Z L E Y İŞ Nerdesin sevgilim, gece nerde? Bu cellât bakışlı gün vaktinde Hep tüter durursunuz gözüm de. Bir güzelliğin var, bir de gece Âlem de hüküm süren gönlüm ce. Gerisi kapkara bir düşünce. Nerdesin sevgilim, nerde gece?
Çanakkale Kahramanı
Gazeteler onu "Boğazların ve Payitahtın kurtarıcısı" olarak selamlamaktaydı.
Bizi hayvandan çok insan kılan her ne ise, teselliyi ve umudu, sanırım, insanların gündelik kaygıları, günahları ve dertlerinde değil; maddenin uçsuz bucaksız, sonsuz yasalarında aramalı.
Umutsuz değilim, yoksa yaşayamazdım. Onun içindir ki, hikayem umut ve yalnızlık içinde son buluyor.
Korkunun bir hastalık olduğunu söylerler ya, bu sözün doğruluğuna kalıbımı basabilirim.
Yine de, ne tuhaftır ki, insanlık alemine geri dönüşümden sonra, görmeyi umdu­ğum güven ve anlayış şöyle dursun, adada kaldığım süre boyunca yaşadığım güvensizlik ve korku daha da büyümüştü.
Tuhaf gelebilir, ama insanlık alemine geri dönmek için en kü­çük bir istek yoktu içimde.
Resim