Bilindiği gibi her şeyin altı yönü vardır. Ön, arka, sağ, sol,alt ve üst... Herhangi bir şeyin herhangi bir yönüne bakan ancak baktığı yönünü tanır.Diğer yönlerini görmediğinden tanıyamaz.Bu sebeptendir ki, Hz.Pir Hacı Bayram-ı Veli şu duayı çok sık yapardı:"Ya Rab bana eşyayı altı cihetinden de göster. "
Sayfa 62Kitabı okuyor
#H’acı bayram-ı veli hz.
N'oldu bu gönlüm n'oldu bu gönlüm
Derd-u gam ile doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm
Gerçi ki kandı gerçeğe yandı
Rengine aşkın cümle boyandı
Kendine buldu kendine buldu
Sayfa 110 - Halk kitapeviKitabı okudu
Bilindiği gibi her Osmanlı şehrinin kendine has bir Velisi bulunmaktadır. Bu düşüncenin tezahürü olarak, Ankara şehrinin manevî koruyucusu olarak Hacı Bayram-ı Veli'yi görüyoruz. Bu düşünceye göre Konya'da Hz. Mevlâna, İstanbul'da Eyüb Sultan, Bursa'da Emir Sultan, Aksaray'da Somuncu Baba, Kastamonu'da Şeyh Şaban-ı Veli, Hacıbektaş'ta Hacı Bektaş-ı Veli, Göynük'te Akşemsettin karşımıza çıkmaktadır.
Sayfa 6 - Ankara Büyükşehir Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Vay be..
Halk arasında şu şekilde bir menkabe anlatılır. O sırada, Hacı Bayram'ı padişaha ihbâr eden kara gönüllü vezir, bir şerbet kâsesinin içerisine kuvvetli bir zehir koyar. Daha sonra bu kâseyi, nezâketle Hacı Bayram Veli hazretlerine içmesi için uzatır. Allah velilerine düşmanlık edenlerin düşmanı ve hasmı, Cenab-ı Allah'tır. Zavallı vezir, kime harp ilân ettiğinin farkında bile değildir. Yaptığı hareket Don Kişot'un yeldeğirmenlerine saldırışı gibidir. Hacı Bayram Veli hazretleri, kadehi alır, "bunu biz içelüm, zararı, sahibine olsun" der ve Besmele çekerek şerbeti üç yudumda içer, bitirince, Hz. Peygamber (s) in sünneti üzere "Elhamdülillah" der. Zehiri içen sanki Hacı Bayram Veli değil de, o kıskanç, kötü niyetli vezirdir. Bu vezir, hemen orada zehirlenme belirtileri gösterir, feryat içinde, şiddetli karın sancılarıyla yere yıkılır ve ruhunu teslim eder.
Sayfa 27Kitabı okudu
Birbirimizi sevelim.
Yâ Rabbi
Bize kalb birleşmesi İhsân et.Ağyâra karşı yekvucud olalım.
Müteaddid vucudlarda bir ruh olarak yaşayalım.
Hiç sağ el güzel birşey yaparsa,sol el onu imhâya çalışır mı ?
Göz güzel birşey görürse kulak onu çıkarmak ister mi ?
Akıl iyi bir şeyin peşinde koşarken fikir ona köstek olur mu ?
Hepsi aynı zevki alır. Zira aynı vucudun âzalarıdırlar.
İnsanlar da hilkatde berâber ,hakikatde biraderdirler.
Ya Hilkatde bir eş, ya dinde kardeşdirler. Birbirimizi sevelim. Elemlerimize,sürülarımıza iştirak edelim,ahlâk-ı İlâhiyyenle tahalluk,sıfat-ı Sübhâniyenle sıfatlanalım.Gelişimizdeki,gidişimizdeki gayeyi duyalım.
Sen İhsân eyle.
M.Şemseddin Yeşil Hz
18 Nisan 1954 Hacı Bayram Veli Cami-i şerifinde yapılan duadan bir bölümdür.
Şemseddin Yeşil Yayınları KİTAB-ÜD-DUA ve ED'IYE- ME'SURE adlı eserden alınmışdır...
yeşil kitabeviKitabı okudu
Hamîdüddîn-i Aksarâyî Somuncu Baba ve Ankara'nın manevî mimarlarından Hacı Bayram Veli Hz. ilk karşılaşmaları, Kayseri'de olmuştur.
Sayfa 207
Akşemsettin Hazretleri ve Hacı Bayram Veli Hz.
Kötülük yaptın mı kork, çünkü o bir tohumdur.
Cenâb-ı Allah bir gün yeşertir, karşına çıkarır.
Öyle güzel tohumlar serp ki; önüne çıkınca ÜRKMEYESİN, KAÇACAK SAKLANACAK delik aramayasın!
Şu tertemiz toprağa SEVGİ de başka bir tohum ekmeyesin........
İnsana yakışan da budut.
Sayfa 181
Somuncubaba Hz., Bursa da sırrı ifşa olunca, talebesi Hacı Bayram Veli Hz ile birlikte Buradan ayrılarak Aksaray gitti.
Somuncubaba Hz burada Hamid-i Aksarayî denmeye başlandı.
Hamid-i Aksarayî ile Talebesi Bayram (Numan) birlikte mübarek toprakları ziyaret ederek hac ibadetini yerine getirdiler."
Artık"Hacı Bayram " olmuştu....
*Zülfald köyü; köylerin hası,
Bal ile doldururlar tası....
Ölçülüp biçilmez kıymeti.
Onun pek yüksektir pahası!
(*Zülfald köyü, Hacı Bayram Veli Hz doğduğu çocukluğun geçtiği köydür.Ankara'nın şimdiki ismi Solfasol köyüdür)