AY İNSANLARININ HİKÂYESİ
Yaşlı kemikler, ışığı kaçmış gözler. Her şey sarı, görünüyor. Kendı- mi görüyorum. Orada uzakta, zamanın sarı yıllarında kendimi görüyorum.
Gezgin bir adamın karısıydım ben, ömrümüz dünyayı dolaşarak geç- ti. O ve ben yollarda gezerdik, sırtımızda küçük bir bohça iş kovalardık. Ayaklarımızı yorar, kemiklerimizi
xu yulan'ın sesi ağlamaklı olmuştu, o sırada kocasının elini tuttu. "xu sanguan, gidelim hadi, gidelim de kızarmış domuz ciğeri yiyelim, gidelim de sarı pirinç likörü içelim, paramız var artık." dedi. cebindeki tüm parayı çıkarıp ona gösteriyordu: "baksana şunlara, bu ikisi beşer yuan'lık; ikişer yuan'lık da var,
Beni gör
Beni tanı
Bana öfkelen
İsyanı güzel
Viyana'yı unut
Venedik'e gel
Siyah kayıklara binelim
Pizza yiyip şarap içelim
Kulağımın ardında
İtalyan ezgiler
A penso a te
Üşüyorum her dilde
Habersiz bıraktın
Yine kimlere küstüysen
Bu tımarhanede küsme kimseye
Günü unut gündemi unut
İçine hapsettiklerini al
Hadi romaya gidelim
Dondurma var yersen
Ben var seversen