“Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar müslümanın başına gelen her şeyi, Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.”
(Buhârî, Merdâ1, 3; Müslim, Birr 49)
Bu kaçış neyin nesi?
Peki ya bu muhafazakarlık?
Peki ya bu merhamet?
Peki ya bu iyilik?
Peki ya bu dürüstlük?
Peki ya bu yeniden, yeniden ve yeniden ayağa kalkmalar?
Peki ya bu ölüp ölüp dirilmeler?
Çünkü biz ahirete iman ederiz, Müslümanız ve biliriz ki hayat bu dünya ile sınırlı değil.
Ölümü öldüremiyor, kabir kapısını da kapatamıyoruz. Öyleyse
[Bismillahirrahmanirrahim] Sabah namazını kıl! Çünkü sabah namazı şahidlidir.
[İsra Suresi~78.Ayet Mealinden]
Sabah namazında gece melekleri de, gündüz melekleri de toplanır.
[Hadis-i Şerif-392~Muttefekun Aleyh]
Abdullah İbn Mes'ûd radıyâllahu anh şöyle demiştir:
"Suyun bitkiyi filizlendirdiği gibi, Zikir de kalp'de imânı filizlendirir."
Fethu'l-Bâri: 1: 13.
..
“Allah’ı öyle çok zikredin ki, tâ (insanlar) size mecnûn / deli desinler.” [Bkz. Ahmed b. Hanbel, 3/68; İmam Hâkim, Müstedrek, 1/499; Nûreddîn el-Heysemî Mecmau'z-Zevâid ve Menbau'l-Fevâid, 10/16; İbn Kesîr, Tefsîr, 1, 6553]