Resulullah ‎sav şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah ilmi insanlardan çekip alıvermez. Lakin âlimleri alır, onlarla birlikte ilmi de ortadan kaldırır. Ve insanlar arasında birtakım cahil başlar bırakır. Bunlar insanlara ilimsiz fetva verirler; bu suretle hem saparlar hem saptırırlar.” Müslim, İlim, 14
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
175 syf.
·
Puan vermedi
Müminlere Nasihatler
Musa (a.s) altı şeyden sual eyledi: Zanneder ki o hasletler kendisi içindi. Yedinci bir suali ise, kendisini düşünerek sormamıştı. Dedi ki: "Ya Rabbi, Kullarının hangisi daha müttekidir?" Allah Buyurdu ki: "Allah'ı zikreden ve Onu unutmayan." Dedi ki: "Hangi kulun daha hidayettedir?" Buyurdu ki: "Hangi kulum Hudaya (inzal olunan vahye) tabi ise o." Dedi ki: "Hangi kulun daha (ahkem)dir?" Buyurdu ki: "İnsanlara hükmederken kendine hükmettiği gibi olan." Dedi ki: "Hangi kulun daha ilim sahibidir?" Buyurdu ki: "İlimden doymıyan ve nâsın ilmini de kendi ilmi üzerine toplıyan alimdir." Dedi ki: "Hangi kulun daha azizdir?" Buyurdu ki: "Kısmetine razı olan." Dedi ki: "Kularının hangisi en fakirdir?" Buyurdu ki: "Sahibi sefer olan." Resulallah buyurdu ki: "Zenginlik mal zenginliği değil, kalb zenginliğidir. Allah, bir kulu için hayır murad ettiğinde onun gönlünü zengin eder, ve kalbine kanaat verir. Allah, bir kul hakkında da şer murad ettiğinde onun ihtiyacını iki gözü arasına kor. Ravi: Hz. Ebû Hüreyre (r.a.) Sayfa: 294 / No: 6 Ramuz El-Ehadis
Kırk Hadis
Kırk Hadisİmam Nevevi · Kahraman Yayınları · 2012654 okunma
%56 (346/616)
3/10 puan verdi
"Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz." hadis-i hakkında yazar Ahmet, tahric ve değerlendirme kısmında "rivayetin uydurma olduğu açıktır" diyor. Bu değerlendirmeye tabii ki kitabında hemen hemen her yerinde görüşlerine yapıştığı Elbani'den varmaktadır. Bu arada tahric ve değerlendirmesi sadece 6 satır sürmüş. Konu hakkında hakiki bir ilmi çalışma incelemek isteyenler için: telif.ismailaga.org.tr/ashabim-yildizl... Ahmet Yıldırım, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Hadis anabilim dalında profesör. Ayrıca Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı. Bu hadis profesörü, kitabında şunları yazmış: i. ..birkaç ahad hadisin bulunması konu için delil olarak yeterli değildir. ii. senedlerin birleşmesiyle zayıflığın ortadan kalktığının makul izahı yoktur. Daha birçok şey not aldım da kalbim-aklım kaldırmıyor yazmaya. Bununla birlikte birçok kısmından faydalandım. Ama okurken gerçekten çok zorlandığım yerler oldu. Yazar objektif olmak için kendini zorlamış, ama içindekini paragraf bitmeden bir cümle ile de olsa belirtmiş. Kısacası bence, içinde Elbani'nin ve yazarın görüşleri olmasa daha az yorucu bir okuma olurdu.
Tasavvufun Temel Öğretilerinin Hadislerdeki Dayanakları
Tasavvufun Temel Öğretilerinin Hadislerdeki DayanaklarıAhmet Yıldırım · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 20228 okunma
İbn Sîrîn رحمه الله dedi ki: "Muhakkak ki bu (hadis) ilmi dindir. O halde dininizi kimden aldığınıza dikkat edin."
Amelsiz Âlimler
Bir grup, dini ve akli ilimlerin temellerini öğrenip bunlarda derinleşmişlerdir. Tamamen bu konularla meşgul olduklarından, azalarını göz önüne alarak onları günahlardan koruyup iyiliklere yönlendirmeyi ihmal ederler. İlimleriyle mağrur olur ve Allah katında kendilerinin yüksek bir dereceye sahip olduklarını ve ilimde, Allah'ın kendilerine
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Evlenmemiş, hayatını ilme hibe etmiş, 50 yıldan fazla şehir şehir, köy köy, diyar diyar gezip evine uğramamış, Kur'an'dan sonra en sahih kaynak meydana getirmiş, peygamber a.s arşivi olmuş zatın cerhe/yaraya maruz kalmamak için başvurduğu taktiğe bakın! İmam Buhârî bir gün denize açılır. Yanına biri sokulup onunla muhabbet eder ve Buhari'de 1.000 dinar/para olduğunu öğrenir. Sabah olunca bir çığlık: "1.000 dinarım kayıp, çalınmıştır" diye bir yaygara! Herkes aranır ama kimsede bin dinar bulunmaz. Eğer bin dinar imamda yakalansa, ismi hırsızlığa çıkar ve artık kimse ondan hadis almaz. Herkes arandıktan sonra Hırsız, imama der ki: Ey imam! Nerde sendeki 1.000 dinar? İmam, adama hitaben: Ey ahmak! Sen bağırdığın gibi onu denize attım. Bilmez misin; biz, ilmi paraya tercih ederiz. Bu kişi Ahmet ibn hanbel'in öğrencisi, İmam Müslim ve Tirmizi'nin hocası, Kainatın göz bebeği İmam Buhari'dir.
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Edebü'd Dünya ve'd Din
Edebü'd Dünya ve'd Din
▪️İmam Şâfiî r.a: 🔹Kurân öğrenen kimse, kıymetlidir. 🔹Fıkıh bilenin kadri yücedi 🔹Hadis ilmini bilenin delilleri güçlü olur. 🔹Hesap bilenin görüşü sağlam olur. 🔹Dil öğrenenin tabiatı incelir. 🔸Ancak, nefsini korumayana ilmi fayda etmez
İmam Maverdi
İmam Maverdi
111

111

@tevhidci
·
03 Ağustos 2023 00:38
İmam Şafiî rahimehullah der ki: “Her kim kendi nefsini korumazsa, ilim onu koruyacak değildir.” {Hatîb, Şerefu Ashâbi’l-Hadîs 69}
Reklam
▪️İmam Şâfiî r.a: 🔹Kurân öğrenen kimse, kıymetlidir. 🔹Fıkıh bilenin kadri yücedi 🔹Hadis ilmini bilenin delilleri güçlü olur. 🔹Hesap bilenin görüşü sağlam olur. 🔹Dil öğrenenin tabiatı incelir. 🔸Ancak, nefsini korumayana ilmi fayda etmez." —Mâverdî, Edebü’d-dünyâ ve’d dîn
Hadis ilmi insanı kendine hayran bırakan bir ilimdir. İsnad sistemini bugün birileri anlamıyor ve şöyle zannediyor: "Dinde olmayan bazı şeyleri dinin içerisine dâhil etmek." Hâşā! İsnad sisteminin anlamı dinde olmayan şeyleri dinin dışında tutmaktır. Böyle bir sistem oluşturulmuştur ki dine ait olmayan şeyler dışarıda tutulsun. Ulema bu mesele üzerinde kılı kırk yararcasına çalışmıştır.
Sayfa 174 - Siyer yayınlarıKitabı okudu
"İlmi çinde olsa bile arayın zira ilim her kadın ve erkeğe farzdır..." -hadis
Ben zaman değerlendirilsin derken tamamının çalışmayla geçirilmesini, hayatın tümünün iş güçle doldurulmasını, dinlenmeden, neşesiz, sıkıntılı, gülme ve sevincin olmadığı bir yaşamı kastetmiyorum. Ben istiyorum ki boş zamanlar, çalışma zamanlarını tahakkümü altına almasın, hayatın merkezini teşkil edip, çalışma vakitleri bunun kenarında, köşesinde kalmasın. Bundan daha fazlasını istiyorum: Boş vakitler, iş vakitleri gibi aklın hükmüne tabi olsun. Çünkü bizler işlerimizde belli bir gaye için çalışırız. Aynı şekilde boş vakitlerin de belli bir gaye için harcanması gerekir. Ya meşru dairede, vücuda faydalı spor oyunlarıyla, ruha tat veren ilmi tetkiklerle ya da Kur'an, hadis okumak, nafile ibadet ve taatler gibi ruhi gıdalar ile meşgul olunsun. Ama insanın gayesi vakti boşu boşuna öldürmek olursa, bu meşru bir gaye olmaz. Çünkü vakit hayat demektir . Vakti öldürmek hayatı öldürmektir. Uzun vakitlerini tavla, satranç, boş oyunlar ve lüzumsuz eğlencelerle harcamak meşru değildir. Çünkü bu insanlar aklın razı olduğu bir gaye uğrunda çalışmamaktadırlar. Kahve köşelerinde, kulüplerde ve yollarda şaşkın şaşkın oturanlann da bunlardan bir farkı yoktur. Bunların yegane gayesi vakit öldürmektir. Sanki vakit onların bir düşmanı imiş gibi onu katletmeye çalışıyorlar .
Sayfa 101 - Otto YayınlarıKitabı okudu
5.cilt
1052.Ebû Hureyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Birtakım melekler geceleyin, diğer birtakımı da gündüz vakti birbiri ardınca gelip sizin aranızda bulunurlar. Onlar sabah namazı ile ikindi namazında bir araya gelirler. Geceleyin aranızda kalmış olanlar Allah’ın huzuruna çıkarlar.