...Bir şahıs farzediniz ki, sizi sevdiğinizi söylüyor, size karşı hürmetkâr olduğunu iddia ediyor. Fakat sizin hiçbir sözünüzü tutmuyor, sizin hiçbir dileğinize riâyet etmiyor. Artık onun muhabbetine ve hürmetine itimat edebilir misiniz? O halde Allah Teâlâ’nın ve O’nun muhterem Peygamberinin emirlerine, nehiylerine, tavsiyelerine imtisal etmiyen bir şahsın Hak Teâlâ’ya ve Resûl-i Ekrem’ine muhabbet ve taat iddiasında bulunmasına nasıl kıymet verilebilir? Binâenaleyh hakîkî sûrette olan muhabbet ve taat, emir ve nehye seve seve riâyet etmekle tecellî eder.
... İnsan, bedenen hasta olunca hemen doktorlara koşuyor, tedaviye lüzum görüyor. Ya insan rûhen hasta olduğu halde mânevî bir tabibe müracaat etmesi icab etmez mi? Aceba mânevî marazlar, maddî marazlardan daha ehemmiyetsiz midir? Nihayet dünya hayatını izale edecek bir hastalık, aceba mânevî hayatı ifnâ edecek olan ahlâkî, rûhî bir marazdan daha tehlikeli midir? Elbette değildir. Binâenaleyh insan rûhî, mânevî bir emrâzın birer tabibi olan fuzalâ-yı ümmete, ulemâ-yı İslâmiyeye müracaat etmelidir. Onları numûne-i imtisâl bilmelidir, onların öğütlerini, tavsiyelerini tutmalıdır, insan bu sayede rûhen şifa bulur, rûhen, ahlâken yükselir.
Reklam
Hadis: Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü onlar size âhireti hatırlatır. İzah: İnsan kabirleri ziyaret edip ibret almalıdır. Vaktiyle berhayat olan birçok kimselerin bilâhare topraklar içinde kalmış olduğunu görmelidir, artık gafilâne yaşamamalıdır. Âhiret âlemini düşünmelidir. Beş günlük dünya hayatı için birtakım menhiyat-ı irtikâb etmemelidir, hakiki istikbâli düşünerek gaflet içinde yaşamaktan kurtulmalıdır...
الدنيا سجن المؤمن و جنة الكافر Dünya; mü’minin hapishanesi kafirin ise cennetidir. (Hadis-i Şerif)
Validemsiz bulunduğum yerler Ne kadar bir feci manzaradır Kasr-ı cennet (cennet sarayı) de olsa bîmâder (anasız) Pişikâhımda (huzurumda) aynı (tıpkı) makberdir Olmaz bence hiçbir mesken Daha kıymetli nezd-i mâderden (ananın yanından) Rahmetullahi aleyhâ
6.cilt
Dua eden kimse her türlü hayrın ve bereketin Allah’ın elinde olduğunu, bunları dilediği kuluna vereceğini, ama kimseye vermek zorunda olmadığını, bu hayır ve berekete herkes gibi kendisinin de muhtaç bulunduğunu aklından çıkarmamalı, O’nun “haddi aşanları sevmediğini” düşünerek sesini alçaltmalı, olanca tevazuu ile dua etmelidir. Cenâb-ı Hakk’a bağıra, çağıra ve pervâsızca dua eden kimseler, istedikleri şeylerin başlarına çalınabileceğini unutmamalıdır.
Reklam
Sadaka veriniz. Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, kişi elinde sadakasıyla dolaşacak, fakat sadakasını kabul edecek kimse bulamayacaktır. Sadaka vermek istediği kişi: 'Eğer bunu dün getirseydin kabul ederdim, fakat bugün ona ihtiyacım yok' diyecektir... ~~~Hadis-i Şerif~~~
“Sizin en hayırlılarınız görüldükleri zaman aziz ve celil olan Allah’ı başkalarına hatırlatan kimselerdir.” Hadis-i Şerif
Zorla oruç tuttursanız ne olacak ona? Zorla oruç tutturmanın ona bir faydası yok. Zorla namaz kıldırmanın ona bir faydası yok. Zorla örtmenin bir faydası yok. Zorla sakal bıraktırmanın ona bir faydası yok. "Sevdiriniz nefret ettirmeyiniz, kolaylaştırınız zorlaştırmayınız." (Hadis-i Şerif) Bu, dinin özü. Biz teşvik etmekle mükellefiz. "Haydi kardeş! Namaza gidelim, bir sefer de olsa O'nun huzurunda duralım, ibadeti yapalım." Zorlamak yok.
Reklam
"Dua ederseniz duanıza icabet ederim, beni zikrederseniz bende sizi zikrederim. Beni bir topluluğun içerisinde anasanız sizi daha yüce bir toplulukta anarım." (Hadis-i Şerif) İcabete bakın. "Kim tövbe ederse tövbesini kabul ederim." (Hadis-i Şerif) İcabete bakın. "Kim salih amel işlerse Allah onların salih amellerini kabul eder." (Hadis-i Şerif) İcabete bakın.
"Kim bir zalimin zulmüne sözü ile yardımcı olursa, muhakkak Allah Teala o zalimi kendi başına musallat eder."
Cuma gününün Fazileti
"Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (Aleyhisselam) Cuma günü yaratıldı, Cuma günü cennete sokuldu ve Cuma gününde Cennetten çıkarıldı." {Hadîs-i Şerif, Müslim, 854}
ARAZİ-TOPRAK MAHSULLERİNİN ZEKÂTI: ÖŞÜR
Öşür arazisinden çıkan mahsûlün zekâtına, öşür denir. Öşür, onda bir (1/10) demektir. Öşür; âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve icmâ ile sabit bir farzdır. Âyet-i kerîmede -meâlen-: “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkarmış olduğumuz şeylerin temiz (ve helâl) olanlarından (Allah yolunda) infâk ediniz (harcayınız)! Ve
ARAZİ-TOPRAK MAHSULLERİNİN ZEKÂTI: ÖŞÜR
Öşür arazisinden çıkan mahsûlün zekâtına, öşür denir. Öşür, onda bir (1/10) demektir. Öşür; âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf ve icmâ ile sabit bir farzdır. Âyet-i kerîmede -meâlen-: “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkarmış olduğumuz şeylerin temiz (ve helâl) olanlarından (Allah yolunda) infâk ediniz (harcayınız)! Ve
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.