Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.17
Bu kitaba nasıl bir inceleme yazılır bilmiyorum ama çok sevdiğimi söyleyerek başlayabilirim. Prenses Gelin hem yazar hem de önemli bir senarist olan William Goldman tarafından 1973'te yazılmış kitabı ve 1987'de çekilmiş filmiyle aslında oldukça popüler olan bir eser. Ülkemizde ise pek bilinen bir yapıt değil ya da ben denk gelmedim.
Hafif Spoiler
Selamm
Öncelikle kitap çok akıcı. Rs'deyken okuyup tek gunde bitirdigim ilk kitap olabilir. Zaten cinayet kurgusu olduğu ve merak ettirdiği için hızlı okunuyor.Kurgusuna gelirsek... Küçük bir kasabada öldürülen amigo kızları, üniversitede rektörün kızının popüler grubu, aldatmasına rağmen affedilen popüler kızın sevgilisi falan... Baya klişe buralar. Ama yine de bu kısımları saymazsak kurguyu beğendim. O kadar gerici ve melankolik bir havası vardı ki katlanılabilir kılan Wallace ve Ansel'in flörtleşmeleri ve atışmalarıydı. En sevdiğim karakter Cristopher açık ara. Ansel'in mazoşist olduğunu öğrenince şok oldum, Dylan'ın sadist olduğunu öğrenince daha da şok oldum. Kylie'yi çoğu kişi Dylan'a yavşadığı için sevmemiş ama ben genel olarak kişiliğini sevmiyorum. Zeki insan etrafta ben zekiyim diye dolaşıp milleti ezikleyip testlere sokmaz bence :) Neyse katile gelicek olursak... Hiç tanımadığımız birini son sayfalarda ortaya çıkarıp aha katil bu demiş yazar. En başından beri ya Henry ya Kylie'dir diye düşünüyordum katil alakasız biri çıktı hayal kırıklığına uğradım açıkçası. Hayır bir de bu katilin, Ansel gibi gizemli bir karakterin sırlarıyla bile bir alakası yoktu. Ansel katili hatırlamasaydı o bile ortyaa çıkamayacakti.
Beni adeta ergenlik yıllarıma geri götürdü bu kitap. Uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum yıllar önce gerek Harry Potter serileri olsun gerek vampir günlükleri olsun hepsini bitirmiştim. Geçen aylarda sosyal medya hesabımda önüme bir reels düştü "Eğer Ejderhanı Nasıl Eğitirsin(How to train your dragon) film serisini seviyorsanız bu
Bir yirmi dört saatin içine ne kadar şey sığabilir ki?
“Siz Madam Henriette’i savunup, yirmi dört saatin bir kadının yaşamını kökten değiştirebileceğini çekinmeden söyleyebildiğinizde, bana sanki benden söz ediyormuşsunuz gibi geldi: İlk kez kendimi, deyim yerindeyse onaylanmış hissettiğim için size minnettarım.” (70)
Aslında sadece yukarıdaki paragraftan bile çok şey çıkarabiliriz. Bahsedilen yirmi
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127.2k okunma
·
Not rated
çerezlik, hafif bir kitap arıyorsanız tam okuyabileceğiniz türde bir kitap. normalde bu tarz kitapları sevmediğim için beklentim düşük başladım fakat sonrasında birinci kitabı bitirdikten sonra kendimi bütün bir seriyi sipariş verirken buldum. evet. 1. kitabı okudum ve geriye kalan 7 kitabı da sipariş ettim. erkek ana karakter başta biraz can sıkıcı gelse de daha sonra garret şu ana kadar okuduğum en iyi erkek ana karakterlerden biri olabilir dedim kendi kendime. yazar güçlü kız ve kötü çocuk yazmak istemiş biraz da anladığım kadarı ile ve bunu başarmış. ana erkek karakter sizi çıldırtacak kadar sinir bozucu değil ve ana kız karakterde oldukça tatlı ve güçlü. AMA TEK SİNİR OLDUĞUM BİR NOKTA VARDI
(SPOİLER)
sinir olduğum sürekli tacizi ve tecavüzü basitleştirmişti yazar. ana kız karakter uğradığı tecavüzü sürekli normalleştiriyordu ve bu sorun değil diyordu. erkek karakterimiz biraz olsun akıllı en azından ki hayır bu sorun ve bunu beraber aşacağız diyor. o ana kadar bu konunun her bahsi geçtiğinde Hannah'yı (ana kız karakter) susturmak istedim. onun dışında çok akıcı ve başarılı kaleme sahip bir kitaptı. serinin diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
·
Not rated
Ayşe Kulin’in LGBT içerikli romanı. Kitaba başladığımda da içeriğini biliyordum. Bir Türk yazarın eşcinselliği nasıl irdelediğini merak ederek başladım kitaba. Ayşe Kulin’in dili o kadar akıcı ki çok yoğun bir dönemde olmama rağmen 3 günde bitirdim kitabı. Pek çok soru işareti bıraktı kitap kafamda. Bir çeşit tatminsizlik hissediyorum. Kitabı
Serinin ilk kitabı olduğunu göz önünde bulunduracak olursak güzel bir kitaptı. Karakterler, özellikle yan karakterleri okumak keyifliydi. Ana karakterden çok yan karakterleri sevdim. Devam kitaplarında eminim onlara daha çok yer verilecektir. Yazar çok genç, deneyimi arttıkça daha kolay okunan daha keyifli kitaplar yazacağına eminim. İyi bir başlangıç yaptı. Gencecik bir Türk kadını olması ve hayalinin peşinden gitmesi gurur verici. Kitap bana Cassandra Clare'in Ölümcül Oyuncakları serisindeki ilk kitabı Kemikler Şehrini hatırlattı. Hikayelerin alakası yok. Ama o da bir efsanenin başlangıcıydı ve devam kitaplarında yazarın gelişimine şahit olmuştuk.
Bundan sonrası spoiler içerir!!!!
Murphy'nin hikayesini çok merak ediyorum. Kilit bir rolü olabilir. Ve şimdiden Murphy en sevdiğim kitap karakterlerinden biri. Ares ve Gaya'nın ilişkisini bu denli toksik olmasına şaşırdım. Kitabı alma sebebim Gaya, Hera ve Ares'in türlerini de tanıtan reels olmuştu. Onları daha çok okumak isterim. Ares'in Gaya ile olan ilişkisinde o kadar çabuk sinirlenmesi - ergen, hazımsız bir oğlan gibi- ve gözlerini devirmesi gereken yerde kadına kalem fırlatması... En hafif tabirle midemi bulandırdı. Alessia ve Müphem favori ana karakterim değiller. Belki devam kitaplarında fikrim değişir.
Bu kitabın sonunda kendimi bi yerlerden atmak isteyeceğimi biliyodum
(Başlangıç olarak, incelemenin uzunluğu şuan ki duygularımın yarısını bile ifade etmiyo)
Bu incelemede kitabın konusundan falan bahsetmicem çünkü 3.kitaba kadar geldiyseniz muhtemelen genel hatları biliyosunuzdur.
Ben şuan seri ve karakterler hakkındaki genel duygularımdan bahsetmek istiyorum.
Daha önce neden okumadığım hakkında en ufak fikrim yok
Herkese merhaba!!! Bugün mükemmel ötesi bir romantik komedi kitabı olduğunu düşündüğüm Aşk Teorik Olarak kitabına inceleme yapmaya geldim!! Eğer kafanızda bu kitapla ilgili soru işaretleri varsa olmasın. Okuyun lütfen okuyun, okuyun ben arkanızdayım. 10/10 bir romantik komedi kitabı, hissedebileceğim tüm duyguları hissettirdi. Hele bir de Aşk
İncelemem
SPOİLER ve kendi düşüncelerim.
1.alıntı
'Kazandıklarımın bir bölümünü kendime saklamaya karar verdiğim zaman zenginliğe giden yolu buldum. Sen de bulacaksın.'
"'Ama kazandıklarımın hepsi zaten benim değil mi?' diye sordum.
"'Hiç de değil,' diye yanıtladı. 'Terziye para ödemiyor mu sun?
