İnsan, açıklamakta zorlandığı davranış ve düşüncelerine bir kılıf uydurmakta, bahaneler üretmekte her zaman bir numaralı varlıktır.Başkalarına söylediğimiz bu yalan bahaneler, zaman geçtikçe tutunacağımız bir dal haline dönüşür.Kendi yalanımıza bile inanır hale geliriz.Sabahattin Ali de öyle bir karekter çizmiş ki bize, irade yoksunluğunu
"Bizim kalemimizin yönünü, hayatımız çizmiştir ; ondan böyle acı, keskin, buruk, gözyaşlı ; hatta gülmecemiz bile..." Aziz Nesin'in Anıları(S.239)
Sürgünün anıları, birkaç aydır kah Ulucami yakınından geçerken(bkz.Hafız Aziz anısı) göz kırpıyor, kah gecenin bir saatinde dar sokaklarda sessizce yürürken " Hülasa bu koskoca Bursa
Helios ışığını tüm gücüyle tenimizde gezdirirken, Kharitlerden doğma bir neşeyle, yanımda hırlayan, tıslayan Cerberus hizmet ediyordu bütün konuklara... Kadehlere değişik tatlarda Ambrosialar doluyor, anında tükeniyordu. Zeus’un keyfi yerinde olurdu, Hera’yı edebilseydi ikna. Hades’in gözlerinde Persephone’nin diri bedeni, Ares, Hephaistos’un