İkinci kitabın özellikle ruhumda bıraktığı -yer yer yıkıcı- muazzam üzüntülerin üzerine hemen üçüncü kitaba başlayamazdım. Nitekim etkisini atamayacağım yeni ölümlere hazırlanmak için bir hayli vakit gerekti.
Daha ilk sayfada sonunda ödül olmasa bile koşturmaktan keyif aldığım bir labirent faresi olarak
adım attım tekrar Malazan evrenine. Hafıza geliştirme teknikleri vardır. İşte satranç oynamak, şiir ezberlemek gibi gibi... Bu tekniklere Malazan okumayı da rahatlıkla ekleyebiilirsiniz.
Yaklaşık 300 sayfa sonunda kimin kim olduğu tekrar tam anlamıyla oturuyor ki kitabın bu bölümü oldukça yorucu ve yoğun. Önceki iki kitabı düşününce sonrasında gelecek olarak unutulmaz anlara hazırlanmak için işte bu kadar vaktiniz var.
Daha sonrasında ise kafada tanıdık bir cümle kendini tekrar ediyor. YİNE BAŞLIYORUZ.
Yepyeni tanrılar, benzerine çok az rastlanır orijinallikte karakterler, oyun masasında hiç bilinmedik ve beklenmedik kartlar ve her şeyin ötesinde hayal sınırlarını zorlanmadan aşan savaş bölümleri...
Biliyorum göz korkutucu bir kitap. Fakat sonuçlar düşünülünce okumazsanız çok şey kaybedeceğiniz bir külliyatın üçüncü basamağı var elimizde.
Okuduğunuz için teşekkürler...
Not: Alakarga, Itkovian, Tırıs, Brukhalian, Harllo, Genç Toc ve daha nice karaktere anlattıkları öyküler için minnettarım.