İnan bana, Doro, insan ruhu sandığımızdan çok daha karmaşıktır. Hayatımızın her saniyesinde milyarlarca hücre birbirleriyle iletişime geçer. Ruh, pek çok özelliğini henüz bilmediğimiz bir evren gibidir. Bu nedenle çoğunlukla kendimiz için bile bir bilmeceyiz. Düşünür ve eyleme geçeriz ancak seçtiğimiz davranışlarımızı kendimize bile izah edemediğimiz zamanlar olur.
Sayfa 272Kitabı okudu
Terbiyenin ruh ve karakter üzerinde hakiki bir rolü yoktur tezi:
Binaenaleyn bir çekingeni atılgan, bir tenbel çalışkan, bir korkağı cesur, bir hasisi cömert yapamazsınız. Kendini idareden aciz, zayıf iradeli bir kimseyi azimli bir insan haline getiremezsiniz. Bir katı yürekliyi merhametli yaparak acizlere acındıramazsınız. Bir kibirliyi, bir kıskancı, bir dalkavuğu, bir sefili, bir yalancıyı ve sahtekârı, bir egoisti bu kötü huylarından vazgeçiremezsiniz. Bu hususta din, ilim, terbiye ve ahlâk hepsi aciz kalır. Nitekim fiiliyatta aciz kalmıştır. Asırlardan beri din, ilim, terbiye ve ahlâk mevcut olduğu ve bunlar hep bir ağızdan iyilik telkin ettiği halde, bugün insanların bir çoğu yine hain, katil, yalancı, egoist, dalkavuk, şerefsiz olmaktan kurtulmuş değildir ve kurtulamaz. Çünkü, huy ve tabiat aynı bir şeydir. Bir insanın huyu maddi varlığının bir hassasıdır. Maddeyi tâdil edebiliriz. Fakat tabiat ve mahiyetini değiştiremeyiz. Bir demir parçasını teknik usullerle şekilden şekle sokar. meselâ çelik haline koyarsınız. Fakat demirin tabiatını değiştiripte onu altın yapamazsınız. Demir daima demirdir, altın da altındır. Yırtıcı bir hayvanı terbiye ederek bir dereceye kadar munis bir hale koyabilirsiniz. Fakat kediyi fare sevmekten, köpeği kemik yalamaktan vazgeçiremezsiniz. Akrep sokar, kurt parçalar. Sokmak ve ısırmak bu hayvanların tıynet ve tabiatındadır....
Sayfa 38 - Yağmur Yayınları, 9. Baskı 1978, İstanbulKitabı okudu
Reklam
O her şeydi. Zihin, beden ve ruh. Aren'in istediği her şeydi.İhtiyacı olan her şey. Ithicana'nın ihtiyacı olan kraliçe. Ancak Silas ve açgözlülüğü yüzünden, Aren'ın sahip olamayacağı her şey haline gelmişti.
Sayfa 237 - ArenKitabı okudu
Ömründe ilk olarak kendisini düşünüyordu. Kudurmuş bir fırtınadan denize düşen bir insan gibi ümitsizdi. Fakat kendisini hain dalgalara teslim etmeyecek, çok uzaktaki karaya varmak için kulaçlar atacaktı.
Sayfa 40 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Gülmenin sonu ağlamaktır… Vuslatın sonu hicran… Yazın sonu hazan… İkbalin sonu zeval… Hayatın sonu ölüm! Korkma, sen Türksün! Türkler hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar. “Hayat, hiç perdesi kapanmayan bir sahne...” "Ben korkmuyorum, fakat vücudum korkuyor.!" “Geçme namerd köprüsünden, kopartsın su seni!
Aristoteles’in kayıp ikinci kitabı
"Şimdi söyle bana," diyordu William, "Niçin? Bu kitabı niçin ötekilerden daha çok korumak istedin? Kara büyüye ilişkin kitapları, içinde belki de Tanrı'nın adına sövülen sayfaları neden uğrunda cinayeti göze almaksızın sakladın da bu sayfalar için hem kardeşlerini hem de kendini lanetledin? Güldürüden söz eden birçok başka
Sayfa 648 - Can Sanat Yayınları, 36. baskı, Çev. Şadan Karadeniz
Reklam
391 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.