Mobbing Bank Diyor ki;
Bir Avuç Türk Bir asır önce bir avuç Türk dünyaya meydan okudu. Sadece meydan okumakla kalmadılar. Meydan okumak zorunda bırakan zorba ve saldırgan zalimliğin sahaya sürdüğü taşeronlarını denize dökerek yurttan düşmanı temizlediler. Dış düşmanların mandası olmak isteyen iç düşmanlık hariç onlar bir müddet içimizde sindiler! Ne zaman Mustafa Kemal Atatürk'ün bedeni sahneden çekildi. Onun fikri insanlık devrimini dış düşmanın emrinde hainlik ve ihanetler olarak bir havuça satılan taşeronlar olarak yok etmek için en kritik yerlere ekildiler. O gün bugündür emperyalizm tarafından küçümsemek amacıyla bir avuç Türk dedikleri o kahramanların yolundan gidecek bir avuç Türk aranıyor. İlk tarih sahnesine çıkan bir avuç Türk emperyalizmin Anadolu üzerinde ki planları tarihin çöplüğüne atmış, düşman planlarını ertelemek zorunda kalmıştı. Şimdi sırada o planı emperyalizmin iç taşeronları ile uygulayan ve hayli yol alan kötü niyetlerini yeniden kursaklarında bırakacak Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri bir avuç ve bir havuca satılmayı reddeden Türkler bir asır sonra yeniden sahne alıyor. Önder Karaçay
Zaten, savaşın amacı ne? Öldürmek! Ya silahlar? Hainlik, casusluk! Yağma, soygunculuk! Yani, savaş sanatı adı altında her türlü hile ve namussuzluk yapılıyor…
Reklam
Bir ben mi erken uyumayı; kendine, hayata ve yaşama dair yapılmış olan bir hainlik olarak görüyorum 😌
"Hainlik yaparak giden, helallik için geri dönecektir."
Şeriatin aleyhine bir şey yaptın mı, Allah'a ve Rasulüne hainlik etmiş olursun. Şeriati vaz eden Allahü Teâlâ Hazretleri'dir. Resulullah (SAV) onun vekilidir. Allah ve Resulullah şeriati bekliyorlar. Bir insan şeriatin aleyhine bir hıyanetlik etti mi, şeriatın sahibi onu duyuyor ve razı olmuyor. Onun içinde ne buyurdu? "Bildiğiniz halde Allah ve Resulüne hıyanetlik vermeyin" buyurdu. -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Söylemek boşuna, ölüm, herkesi memnun etmek için doğa'nın bulduğu en iyi şeydir. Bizimle birlikte herkes, her şey ortadan çekilir. her şey sonsuza dek durur. Ne zafer, ne hainlik! En küçük bir çabamız olmadan evrene sahip çıkıyor, onu kendimizle birlikte yok oluşa sürüklüyoruz. Hiç kuşkusuz, ölmek ahlaksızlık ...
Reklam
11 Mart 1919. İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, Londra'ya gönderdiği iletisinde şöyle yazıyordu: "Yeni hükümet, övünülecek bir çabayla yeniden tutuklamalara başladı. İtaatli bir ata fazla antrenman yaptırıyoruz. Daha fazla adam tutuklarsak bu hükümet istifa eder. Daha iyisini de bulamayız. Başbakan her bir valiye bir İngiliz danışman atamak istiyor. Bizi mahcup ediyor."
19 Ocak 1919. İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, Londra'da Ronald Graham'a gönderdiği mesajda: "Vali atamalarının, basının, demiryollarının sıkıca ellerinde bulunduğunu, hapishanelerden istedikleri Rum ve Ermenileri serbest bıraktıklarını" bildiriyor ve "İstediğimiz her şeye el koyuyoruz. Politikamız süngünün keskin ucuna dayanıyor. Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor," diyordu.
Seviyorum, sevmekten kendimi bir türlü alamıyorum. O da beni seviyor. Sevdiği mektubunda yazılı... Kendi el yazısıyla üstelik... Elbette gerçektir... Hayır! Allah o kadar güzel bir vücudun içinde hainlik saklamaz ya! (İyice düşünür) Kim bilir? En güzel çiçeklerin arasında yılan da bulunuyor.
Sayfa 5 - ZEKİYEKitabı okudu
Kendinize yaslanın..
Yalnızlık zorluk çıkarır ama, asla hainlik yapmaz..
Reklam
Onunuzdan dokuzunun başına hainlik yapmanıza yol açacak bir seçim gelecektir ve bu başınıza geldiğinde pek de rengini belli etmeyecektir. Ortada kötülüğü aşikâr adamlar, açık bir tehdit ya da rüşvet kesinlikle olmayacaktır. İpucu size, henüz tanımaya başladığınız ve tanımaya devam etmeyi umduğunuz bir adam ya da kadının dudakları arasından -tam da
Sayfa 411-412Kitabı okuyor
"1. Dünya Savaşı'na girmemek elbette son derece iyi olurdu. Fakat buna maddeten imkân yoktu. Çünkü katılmamak, silahlanmış bir tarafsızlığı, yani Boğazların kapalı bulundurulmasını gerektiriyordu. Halbuki vatanımızın coğrafi konumu, İstanbul'un stratejik durumu, Rusların İtilaf hükümetleri yanında yer alması, bizim seyirci kalmamıza
Sayfa 274 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Nanana nanah Nanana nana Nanana... :)
Şarkıyı bu sabah sana söylerim diye ummuştum. Lakin, uğraşıyorum, beste dilimin ucuna geliyor ama güfte hainlik ediyor, şimdi ki sen buradasın .
“Akıl, düzen, adalet yoktu; ama acı çekmek vardı, ölüm vardı, yoksullar vardı. İnsanların yapamayacakları kadar aşağı bir hainlik yoktu dünyada. Hiçbir mutluluk sürmezdi; bunu biliyordu.”
Hainlik yaparak giden, helallik için geri dönecektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.