hiçbir şey değilim. hiçbir şey de olmayacağım. bir şey olmayı istemem. ancak, dünyanın bütün düşleri var bende.
Yalnız Kadın (Tiyatro Hikâyesi)
KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR KESİT (2 KİŞİLİK TİYATRO OYUNU) Koca işinden evine gelir evde karısı onu beklemektedir. Ve sahne başlar: (Not: K.'ları kadın E.'leri erkek olarak okuyunuz.)
Reklam
GENÇ AVUKAT... Ülkenin tanınmış genç avukatlarından biri, yaban kazı avı zamanı, tüfeğini alıp Karadeniz sahillerine çıkmış. Uçarken görmüş kazı. Hemen nişan alıp ateş etmiş: dannn!!! Kaz döne döne inmeye başlamış yere… Etrafı çitle çevrili bir araziye düşüvermiş sonunda da..... Avukat hemen araziye girip kazı almaya yeltenmiş. Tam çitlerden
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
Kahkahaların başladığı süreç ;)
Bir anda geldin . Oysa ki içten içe çok savaştım kendimle, müsade etme izin verme üzer seni diye gelen iç sesimi bastırmak yerine mantığımın kulaklarını kapatmayı yeğledim. Bu hikayenin en olgunu ama tüm zamanlarını seninle geçirmek isteyecek kadar da aklı beş karış havada olanı da bendim . Pişman mıyım diye soruyorum kendime bazen , belki de
"bazı"
Hani derler ya insanlar dinlemeyi değil, sizin onları dinlemenizi isterler diye. Bence bu doğru değil. Bence (bazı) insanlar sizin onları dinlemenizi istemiyorlar. Sadece onaylamanızı istiyorlar. Amaçları çoğu zaman fikir alışverişi yapmak şöyle dursun sohbet etmek bile değil. Siz konuşurken bir sonraki cümlelerini düşünüyorlar. Eğer onlara "Haklısın, sana katılıyorum, aynen öyle" gibi kalıplarla cevap vermezseniz sizin hak verdiğinizi bile anlamayacaklardır. Dinlemedikleri için. Hele bir karşıt fikir sunun... Hemen sizin savunmanızı duymak isterler fakat siz konuşmaya, kendinizi açıklamaya başladığınız anda yüzleri öyle bir hal alır ki bence bu insanın düştüğü en çirkin hallerden biridir. Sen konuşmaya devam et ama ben haklıyım ifadesidir o. Büyük bir kibir yatar o yüz ifadesinde. Siz anlatırken at gözlüklerini çıkarıp "Yahu ne diyor bu karşımdaki?" diye bile düşünmezler. Ne siz kendinizi anlatabilirsiniz ne de onlar sizi duymak isterler. İki taraf için de hayatta harcanan faydasız, boşa vakitlerin büyük bir kısmını oluşturur böyle anlar. Fahrenheit 451'de şöyle der küçük kız: "Neden sözlerime bu kadar hızlı cevap veriyorsun? Sanki söylediklerim üzerine düşünmüyorsun bile." Söylenilenler üzerine düşünmeye değer konuşmalar, tartışmalar yaşarız umarım. Dinleyerek, anlayarak, en azından anlamaya çalışarak yaptığımız tartışmalar.
Reklam
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.