Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Akllı kimse, önce doğruyu tanır, sonra söylenen söze bakar. O söz hak ise, kabûl eder. O sözü söyleyen, ister bozuk düşünceli, ister doğru düşünceli olsun. Hattâ akıllı kimse, doğru olanı sapık düşüncelilerin sözleri arasından alıp, çıkarmaya çalışır.
Reklam
Bizi ninnilerle uyutan Bize en doğru ve en güzel örnek diye Geçmiş zamanı gösteren tarih! Alnında altı bin yıllık buruşukluklar ve şüpheler karışık Ona bazen eski anılarını sorarım O boğuk ve paslı bir sesle Başlar birer birer anlatmaya Mutlaka bir yenen, öte yanda on yenilen Çiğneyen haklı, çiğnenen utanç içinde Ezmeye alkış, gurura secde Hak kuvvetlinin, söz kötünündür Ezmeyen ezilir... Düşünceye artık yeter egemenliğiniz Yaşanır pek güzel zorbalıksız İşte gerçek özgürlük Ne savaşçı, ne savaş Ne zulüm, ne baskı Ben benim, sen de sen, ne efendi, ne de kul Kuşku bir aydınlığa koşmaktır Doğruyu aydınlatmak akıl için haktır. Tevfik Fikret
Doğru cevap paranoid ruh hali belirtisidir / Test
Doğru / Yanlış 1. Neye öfkeleneceği belli olmaz. 2. Basit bir nedenle bile mahkemeye gitmekten.söz eder. 3. Bağlılık ve sadakat sorgulamasını çok yapar. 4. Güvenin kazanılması kaygısı taşır. 5. Metafizik şeylere kolayca inanır. 6. Belli sınıf insanlar için abartılı cezalar önerir, "bunların hepsini.. . ." diye söze başlar. 7. Başkalarının sinirini bozan, ama doğru olan yorumlar yapar. 8. Kuşkucudur, kolay inanmaz. 9. Çok az yakın arkadaşı vardır. 10. Olayları iyi-kötü savaşı olarak yorumlar. 11. Basit bir şeyden olay çıkarır. 12. Kendisine kötü davranılırsa, bunu unutmaz. 13. Eleştiriyi kaldırmaz. 14. Ufak bir hatadan dolayı insanı siler atar. 15.Sevdiği kişiyi, ne pahasına olursa olsun korur. 16.Fanatik spor taraftarı olur. 17.Olaylar arasında türlü bağlantılar görür. 18.Basit bir hata ve unutmayı sadakatsizlik olarak algılar. 19. Mizah duyguları gelişmiştir, fakat kendilerine gülmeyi bilmezler. 20.Affetmeyi bilmezler, öç almayı bir hak gibi görürler. 21. Hep savunma duygusu taşırlar. 22.Silah ve güvenlik işlerine çok meraklıdırlar. Not: 5 Madde evet ise dikkatli olun, 10 madde evet ise mümkünse uzak durun. Yakın olmak zorunda iseniz sabır eğitimi alın.
Sayfa 143 - Timaş Yayınları - 2.BaskıKitabı okudu
Biraz uzun ama yararlı olur inşallah :)
“Resulullah, daima düşünceli idi. O’nun susması, konuşmasından uzun sürerdi. O, lüzumsuz yere asla konuşmazdı. Söze başlarken de, sözü bitirirken de, Allah’ın adını anardı. Konuşurken, kısa ve çok özlü kelimelerle konuşurdu. Sözleri gerçek ve yerinde idi. Cümlelerinde ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı. Kimsenin gönlünü kırmaz, hiç kimseyi hor görmezdi. En ufak nimete bile saygı gösterir, hiçbir nimeti yermezdi. Bir nimeti, ne hoşuna gittiği için gereğinden fazla över, ne de hoşlanmadığı için çokça yererdi. Dünya ve dünya işleri için kızmazdı. Fakat bir hak, çiğnenmek istenildiği zaman, o hakkı ikame etmedikçe, hiçbir şey O’nun kızgınlığını gidermezdi. Kendi şahsı ve işi için asla kızmaz ve asla kimselerden intikam almanın peşine düşmezdi. Bir şeye işaret edeceği zaman (parmağı ile değil) bütün eli ile işaret ederdi. Hayret edeceği zaman, elinin duruşunu, tersine çevirirdi. (Yani avuç içi göğe doğru ise onu yere doğru; yere doğru ise, onu göğe doğru çevirirdi.) Konuşurken, beden dilini iyi kullanır, avuç içlerini birleştirirdi. Kızdığı zaman, kızgınlığını hemen giderir ve bu durumu fazla belli etmemeye çalışırdı. Neşelendiği, ferahladığı/mutlu olduğu anlarda gözlerini yumardı. Gülmesi, tebessüm şeklindeydi. Gülümserken de, mübarek ağzındaki dişleri inci taneleri gibi görünürdü.”
Pdf
Bilgi Algıysa Doğru veya Yanlış Yoktur Sokrates'in bu tanıma itirazı ise eğer bu tanım doğruysa o zaman Pro­tagoras'ın haklı olacağı tesbitine dayanır. Çünkü Protagoras insanın her şeyin ölçüsü olduğunu söylerken bundan herkesin sahip olduğu al­ gılarının doğru olduğunu, şeylerin tek tek insanlara nasıl görünüyorsa öyle olduklarını kastetmiştir. Protagoras aynı rüzgarın bazı insanları üşüttüğünü, bazılarına ise sıcak geldiğini ileri sürerken ve rüzgarla il­ gili olarak insanların bu karşıt iddialarında haklı olduklarını ileri sü­ rerken neye dayanmıştır? Hiç şüphesiz onların sözü edilen rüzgar hak­ kındaki farklı duyumlarına, farklı algılarına (152 b). Eğer bilgi duyum ise ve eğer ortada birden fazla insan ve bu insanların söz konusu rüz­ gara ilişkin farklı duyumları varsa, bu insanların o rüzgara ilişkin yar­ gılarının birbirinden farklı olmasından daha doğal bir şey olamaz
Reklam
990 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.