Aaa ismi ne güzelmiş, vaaay kapak da çok afili diyerek başladığım, roman desem roman değil, öykü hiç değil, biraz deneme gibi mi ne bu? Yok yok otobiyografi galiba türünden serzenişlerle iteleye kakalaya sonuna geldiğimiz kitabımızın incelemesi nasıl yazılır pek de bilemedim :// Yazar önsözünde Ben bir Yaşar Kemal değilim, Sabahattin Ali olma niyetim yok, bu kitabı 21.yy Türk edebiyatının aç karnını doyurmak için yazmadım demiş, çok bi iddiası da yok ama ne yalan söyleyeyim sonuna gelince şahsımda “ vay be ulan bende kitap yazabilirim aslında ya çok da şaapmamak lazımmış” hissi uyandırdı. Yayınevlerine açık ilanımdır görün beni :P Anladığım kadarıyla yazarımız 20’li yaşlarda bir sosyal medya fenomeni, yine anladığım kadarıyla sonu nihayete ermeyen bir aşk ile haşır neşir olmuş, kitapta da bize aşkını, kırgınlıklarını anlatmış, buna karşın başlarda basmış toksik pozitifliği; bunu okuyan arkadaşım boşver gitsin sana kız mı yok, bunu okuyan kardeşim her şeyden önemlisi sensin kendine iyi bak cinsinden vermiş veriştirmiş, biraz ilerde seni çok özledim bebişim, valla da her yerde biraz sen varsın, baktığım her yerde de gözlerin demiş Gökhan Özenvari buğulu buğulu, ruh hali karışık anlayacağınız. Yani belki 40’a merdiven dayamamış 3 çocuk annesi bi teyze olmasaydım etkilenebilirdim ama bu arabesk beni fena halde sıktı .. Yemişim böyle aşkın ızdırabını :P İçinde altı çizilecek güzel cümleler yok değil ama bence vakit ayrılacak bir metin değil. Yirmili yaşlardayım, sevgilimden ayrıldım, şunu okuyayım biraz ağlayım deşarj olayım bari diyorsan doğru yerdesin sevgili okur. Allah kurtarsın ..