Spoiler İçerebilir...
serinin 2. kitabı ilkine göre okumayı daha çok sevdiğim türler olan bekar baba, yaş farkı, kardeşimin arkadaşı gibi şeyler içerse de yine umduğumu bulamadım maalesef.
kalçasındaki sakatlık nedeniyle çocuk yaşlardan beri yaptığı balerinliğe veda eden isabel, dans okulunun ücretini karşıladığı dairesinden acilen çıkmak için fırsat kollarken kendini
Altıncı Koğuş Kitap Yorumum
ÖNCELİKLE KİTABI HERHANGİ BİR BİLGİNİZ OLMADAN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM.
Kitap 20.sayfadan itibaren en sevdiğim kitaplara girmişti bile. İnanılmaz bir keyifle okudum. Beni oldukça etkiledi. İçerdiği felsefik tartışmalar dopdolu ve düşündürücüydü. Üslup da içerik kadar iyiydi. Bir taraf seçmeye çalışmam genelde, karakteri anlamaya çalışırım. Fakat İvan ya da Andrey, hangisi konuşursa ona hak verdim. Doktorun fikirlerini değiştirmiş, değiştirebilmiş olması çok hoşuma gitti. Dediğim gibi karakteri anlamaya çalışırım, yanlış da düşünse yargılamam. Ama fikirlerinin yanlış olduğunu görüp bunu değiştirmeye cesaret edebilmesi beni etkileyen diğer nokta oldu. Sonunu hiç böyle beklemiyordum bu yüzden çok şaşkınım. (Az önce bitirdim kitabı ve son iki sayfayı gözyaşlarımdan görebildiğim kadar okudum.)
Bîr
Bir kaç yıl önce doğum günümde bir kitabevinden kitap kart hediye etti arkadaşlarım, benim gibi bir kitap kurduna en güzel hediye çok mutlu olmuştum. Sonrasında o heyecanla ne kitap alsam diye düşünürken sitenin ana sayfasında bu serinin ilk iki kitabı karşıma çıktı ve yorumlara baktım herkes çok sevmiş bayılmış verdim siparişi. Okudum bayıldım, seviyoruz aşk hikayelerini bence :) Okuduğum kadar okuttum da… Çok paylaştım hediye ettim sayemde bir kitlesi daha oldu kitabın düşünün :)) Sahra, Ahmet, Emir üçgeninde geçen bir aşk. Hikaye ilginç bir şekilde başlıyor ve Romeo Juliet sözleriyle sizi kendine çekiyor, yazar çok iyi harmanlamış kitabı. Kitapta ve sonrasında yorumlarda hep Ahmet mi Emir mi sorusu sorulup durmuştur, bence tabii ki de Emir :))) okuyanlar bana hak verecektir;)
spoilerli ─ sukur sonunda bitirdim
kitabi bayagi begendim. ama okurken insana kendini cok salak hissettiriyor, soylemeden gecemeyecegim. yahu kopek ve 4 yasindaki cocuk bile zehir gibi nasil mumkun bu??? herkeste inanilmaz bi dahilik var.
calvin'in sonunun boyle olacagi kitabin baslama seklinden belliydi. cocuk var, anne var, babadan soz edilmiyor. ve ne hikmetse iki bolum
Merhaba sevgili okur,
Uzun zamandır okuma listemde olan Eşekli Kütüphaneci, hediye edilince hemen okumak istedim; zira kitabı hediye eden kişinin pek sabırlı biri olduğu söylenemez. Tüm sene ‘yavaşla’ dememe rağmen bu konuda başarılı olamadım ve artık kabullendim. Bazı insanlar yavaşlayamıyor efenim. İşin ilginç tarafı onu şimdiden özledim, o
Serinin son kitabı "Osman" da bitti.
İlk kitap Kapak Kızı'nda Şebnem'i dolaylı yoldan tanırken ikinci kitap Yeşil Peri Gecesi'nde Şebnem'i, hayatını öğrendik. İkinci kitapta Şebnem'in başta zengin olan sonra pespaye bir hale bürünen kocası Osman'ı da tanımıştık ve senin gibi erkeğin köküne kibrit suyu... şeklinde iğnemelerle bitirmiştim kitabı. Son kitap için anlam verememiştim yazara. Osman kim ki onun özelinden bir kitap daha çıkıyor diye? Bu kitap Osman'ın ölümü ile başlıyor. Osman'ın hayatı ilgisini çeken bir adam da Osman'ı tanıyanlarla röportaj yapıp arada da Osman'ın günlüklerini sunuyor bize. Osman kim, çocukluğu nasıl geçti, yaşayamadığı baba sevgisi, Şebnem ile tanışması gibi birçok durumu öğreniyoruz. Öğrenince Osman'a hak verdim mi, onu anladım mı peki? Kocaman hayır diyorum buna. İkinci kitapta Osman nasıl korkak, beceriksiz, gevşek bir adamsa bu kitapta da öyleydi. Şebnem için yaptıklarının en ufak bir bağışlanır yanı yoktu. Yazar Osman açısından da olaylara bakıp Osman bu kadar işte, ondan bir şey beklemeyin mi demek istedi bilmiyorum ama son kitaba hiç de gerek yokmuş bence.
